Komplo teorisi sever misiniz? Politik olayların gerisindeki gizli bilgilerin neler olduğunu öğrenmek hoşunuza gider mi? Cevabınız evetse, o zaman Elçin Poyrazlar’ın Gazetecinin Ölümü adlı romanı tam size göre demektir.
Kitaptaki serüvenin hangi zaman diliminde geçtiği açıkça belirtilmese de olayların akışından, Arap Baharı sürecinin devamında yaşandığını anlıyoruz. O süreçte Türkiye’nin rolü neydi? ABD, Türkiye’den ne yapmasını istedi? Türkiye neden örneğin Suriye konusunda farklı politikalar izledi? Bu sorulara öyle ya da böyle cevaplar veren bir çok araştırma yapıldı, kitaplar yazıldı. Elçin Poyrazlar ise, kurgusal bir metinle cevaplamış bu soruları.
Gazetecinin Ölümü, perde arkasındaki gerçeği, hikâye ederek anlatıyor bize. Polisiye bir hikâye bu ve tamamen kurgusal. Yani yazarın muhayyilesinin bir ürünü. Ama bütün bu kurgunun gerisinde yatan gerçek? Perde arkasında dönen oyunlar? Onların hayal ürünü olduğunu kim iddia edebilir? Elbette, aksi de iddia edilemez. Çünkü bu bir komplo teorisi. Ama, son derece akla uygun, kabul edilebilir ve anlaşılır bir komplo teorisi. Kim bilir? Belki de gerçeğin ta kendisi.
Herşey Washinton’da bir Türk gazetecinin ortadan kaybolmasıyla başlar. Ülke gazetesinin Washington muhabiri Selin Uygar, gazeteci arkadaşına ne olduğunu araştırırken cesedinin bulunduğu haberi gelir. Artık Selin, geriye dönüşü olmayan bir yola girmiştir. Cinayeti çözmek için hayatını bile tehlikeye atarken müthiş bir siyasi komplonun tam ortasında bulacaktır kendisini.
Gazeteci’nin Ölümü, son derece heyecanlı, sürükleyici, keyifle okunan bir roman. Elçin Poyrazlar, bir gazeteci olarak yakından tanıdığı o dünyayı büyük rahatlıkla, en uygun sözcükleri seçerek basit ve yalın bir dille anlatmış.
Roman, ilk sayfadan en son sayfaya kadar Gazeteci Selin’in hikâyesi. Olaylar onun gözünden anlatılıyor, onun bakış açısıyla değerlendirmeler yapılıyor. Dolayısıyla, roman boyunca sadece Selin’in sevinçlerine, üzüntülerine, mutluklarına, heyecanlarına, endişelerine, gerginliklerine, acılarına yakından tanık oluyoruz. Bu da biz okuyucuların Selin’le kolayca özdeşleşmesini sağlıyor. Böyle olunca da romandan alınan keyif daha da artıyor.
Elçin Poyrazlar, aynı zamanda son derece görsel bir dil kullanmış. İnsan kendisini adeta beyaz perdede bir filim izler gibi hissediyor. Washington caddelerindeki kaçıp kovalamacalar, sokağın bir köşesinde park etmiş arabalar, içlerinde belirli bir evi gözetleyen tehlikeli adamlar, gizemli buluşmalar, gözlerden uzak oteller, parklar, silah sesleri, bilgisayarlar, telefonlar ve daha bir sürü aksiyon.
Gitgide artan gerilimin zirve yaptığı son sayfalarda bu sinemasal tad iyice belirginleşiyor. İnsan, kendisini evinde mi yoksa sinemada mı, ayırt edemez hale geliyor. Bu iyi bir şey mi? Bence evet. Romanın son cümlesini okuduğunuzda anlıyorsunuz ki, bu iş aslında burada bitmedi. Arkası mutlaka gelecek.
Roman, bir gazetecinin bir cinayeti araştırması üzerine kurulu. Soruşturma ilerledikçe her adımda yeni bir bilgi ortaya çıkıyor, böylece başlangıçta flu olan fotoğraf git gide netleşiyor. Bu bakımdan roman farklı bir mecrada akıp gitse de, biçimsel açıdan okuyucuya 1940’ların Raymond Chandler tarzı Amerikan polisiyelerini hatırlatıyor.
Kuşkusuz roman saf bir polisiye/dedektif romanı değil. Hikaye, katilin kim olduğuna, cinayeti neden ve nasıl işlediğine odaklanmıyor. Onlardan daha çok uluslararası politik aktörlerin eylemlerini mercek altına koyuyor. Gazetecinin Ölümü, polisyenin alttürlerinden biri olarak tanımlanabilecek bir casusluk/gerilim romanı. Kuşkusuz aynı zamanda politik bir roman.
Öte yandan, romanda Selin vasıtasıyla gazetecilik etiğinin de sorgulandığını görüyoruz. Haber her şeyden daha mı önemlidir? Dostların, ülken, devletin, ailen ve hatta kendi yaşamın haberden sonra mı gelir? Haber vermek uğruna bir gazeteci ölümü göze almalı mıdır? Elçin Poyrazlar, uzun gazetecilik deneyiminin ardından bu sorulara romanında okuyucuyu ikna eden bir cevap vermeyi başarıyor.
Bir gerilim filmi tadındaki heyecan dolu bu politik polisiye romanı okumanızı tavsiye ederim. Orada anlatılanlarla günümüzdeki olayların benzerliği hemen dikkatinizi çekecek ve belki de asıl gerçeğin ne olduğunu siz kendiniz keşfedeceksiniz.
Gazetecinin Ölümü detaylar:
Yazar: Elçin Poyrazlar
Yayım Tarihi: 2014
Sayfa Sayısı: 176
Yayınevi: İthaki Yayınevi