Necati Göksel’in Kafam Bozuk isimli romanı, yazarın yedinci kitabı olarak, Eylül 2018’de okuyucu ile buluştu. Polisiye edebiyatının çok yönlü kalemi Necati Göksel, eserlerinde kullandığı sade ve samimi dilin yanı sıra, son derece akıcı anlatımı ve kurduğu zeki olay örgüsü ile adından söz ettirmeye devam ediyor.
Kafam Bozuk’un Konusu
Kafam Bozuk, Necati Göksel’in ilk romanı ile hayat bulan romantik ve naif Metin Kara karakterine zıt bir mizaca sahip olan, sert ve pragmatik bir eski polis Ayaz Batur’un hızlı geçmişini arkasında bırakıp yerleştiği kasabada insanlardan uzak ve huzurlu bir hayat düşlerken, içine düştüğü bir cinayet vakası başta olmak üzere, mafyavari iş adamlarının uzlaşmasına aracılık etmesi dahil birçok beklenmedik olaya karışmasını konu alıyor.
Ayaz Batur, adeta bir mıknatıs gibi parayı, güzel kadınları ve en çok da belayı üzerine çekiyor. Biraz egoist, sivri, acımasız ve hiddetli karakteri, çevresindeki herkesle hesaplaşma isteğini kızıştırıyor. Bu isteğine rağmen, çevresinde gelişen olayları, üstün zekası ve iradesi ile olabildiğince kontrol etmeye ve çıkarı doğrultusunda sonuçlandırmaya çabalıyor.
Kasabanın önde gelenlerinden, fırın ve otel sahibi, müteahhit iş adamı Muhittin, nam-ı diğer Semyonov, domuz avına gidip ortadan kaybolan ve bir cinayete kurban gittiğini düşündüğü yeğenini bulma gayreti içindeyken, Ayaz Batur’un bu işe bulaştığından şüpheleniyor. Eski mesleğinden ötürü, ona temkinli yaklaşıp arkadaş olmak istiyor. Hatta ona yakın olabilmek için himayesindeki Dolores’i (D ile başlayan gerçek adı anılmak istenmiyor) onunla “arkadaşlık” etmeye yolluyor. Kısa sürede gönül ilişkisine dönen bu arkadaşlık, Ayaz’ın hayata karşı isyanına ayrı bir boyut katıyor. Semyonov’un Ayaz ile yakınlık kurma arzusunun altında, yeğenini bulmak istemenin yanı sıra; İzmir’li iş adamı Ağa ile –Ayaz’ın “koruması” altında– yapmak istediği arazi devri anlaşması yatmakta. Bu arazi devri, devlet ve mafya ilişkisini de gözler önüne seriyor.
Ayaz Batur, kartlarını açık oynama kisvesi altında herkese eşit mesafede olmayı başarırken, dahice kurguladığı planlarını, kendi çıkarları doğrultusunda uyguluyor. Ancak, tabii ki, bazı şeyler planladığı gibi gitmiyor. Hiç hesapta yokken karşısına çıkan eski sevgilisi ve onun peşini bırakmayan belalı yavuklusu, bir cinayete daha bulaşmasına sebep oluyor.
Eski polis, tüm yaşadıklarına rağmen; aynı anda birkaç kişi ile satranç oynayan ve her hamlesi sonrası olabilecekleri önceden hesaplayan dahi bir satranç oyuncusu gibi hareket etmeyi başarıyor.
Kafam Bozuk’u Henüz Okumamış Olanlara Bir Not
Kafam Bozuk’ta ana karakter, eski polis Ayaz Batur’un ağzından, yalın ve içten bir üslupla anlatılan hikayede okuyucu, gerçekçilik ve içselleştirme hislerini derinlemesine yaşıyor. Oldukça sürükleyici ve merak uyandırıcı bu serüveni okurken, sıklıkla zeka çalıştırmak da gerekiyor. Zira tüm gizemi çözdüğünü zannedip, boşluğa düşmek pek olası. Ancak bu “kandırılmışlık hissi” insanı üzmüyor, tam tersine mutlu ediyor. Zaman zaman hayata karşı bir başkaldırı niteliğine bürünen, bu çok katmanlı ve keyif veren polisiye romanı okumanızı şiddetle tavsiye ederim!
Necati Göksel Hakkında
Necati Göksel, çocukluk yıllarından itibaren hikayeler yazdı. Elle yazılıp çizilmiş tek nüshalık dergiler çıkardı. Karikatürler çizdi ve bunların ilki ortaokul yıllarında Tercüman Çocuk Dergisi’nde yayınlandı. Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. TRT İstanbul TV’de Prodüktör olarak çalıştı. Değişik türde çok sayıda programa imza attı. Bu programlarla çok sayıda ödüller kazandı. [Kaynak: www.altinkitaplar.com.tr/necati-goksel/]
İlk romanı Hayat Askıda 2004 yılında yayınlandı. Bu romanı sırasıyla Kara Kadife (2005), Kayıp Yolcu (2008), Saatçi Peygamber (2012), Gece Gündüz (2014), Hayallerim Senin Olsun (2016) ve son olarak Kafam Bozuk (2018) izledi.
Son olarak 2019 yılında, Dedektif Dergi’de Gabriel isimli bir hikayesi yayınlanmıştır.
Okumak için tıklayınız: https://dedektifdergi.com/hikaye-gabriel/