Hikayenin Devamı:
Percule Hoirot, 18.45’de Ruislip Manor istasyonundan Metropolitan trenine binerek Maida Vale’e geri döndü. Arwyn’in hazırladığı akşam yemeğini alelacele yiyip çalışma odasına çekildi. Heyecanlı ve hareketli bir gün geçirmişti. Biraz dinlenmeye ihtiyacı olduğunu hissediyordu. Ama bu sadece vücudu için söz konusuydu. Yoksa kafasının içini istese de tatile çıkaramazdı.
O bir anlık sahne hala gözlerinin önündeydi. Adamın yüzü gerçekten de korku filimlerindeki gibiydi. Gerçi sadece sol tarafını görebilmişti ama bu da ona yetmişti. O gerçekten bir zombi olabilir miydi? Yaşayan bir ölü müydü yani? Açıkçası buna inanmak istemiyordu. Ayrıca, inanması için daha zaman vardı. Başmüfettiş McCartney’in araştırması, bu soruya cevap vermesini kolaylaştıracaktı.
Birden, “Hay Allah,” dedi kendi kendine. “Başmüfettiş’le konuşmam lazım. Vakit de bir hayli geç ama yarın gene çok meşgul olacağım.”