Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

TURAN CADDESİ NO: 25

Diğer Yazılar

Değişen bir şey yok hiç ölüm hariç.

Aynı gökyüzü aynı keder.

Behçet Aysan

(Bir Eflatun Ölüm)

Bu sözlerle başlıyor ‘Turan Caddesi No: 25’. Fonda Müslüm çalıyor.

Hangimiz sevmedik…

Poyabir’in düzenlediği 2022 Kristal Kelepçe Polisiye Edebiyat Ödülleri, roman dalı adaylarından olan ‘Turan Caddesi No: 25’  tiyatro oyunları yazan ve aynı zamanda oyunculuk da yapan Hakan Güneri’nin ‘Suç Mahalli’ adını verdiği bir üçlemenin ilk kitabı olarak kaleme aldığı, akıcı bir dili, insanın kanını donduran bir duygusu ve yaşamın içinden çıkagelmiş bir doğallığı olan bir kitap.

Başka bir hayat yaşayanların, arafta kalmışların biriktirdiği öfke var Turan Caddesi’nde.

Her şey yazılabilir bir beyaz kâğıda, demiş şair; Hakan Güneri, o ak sayfaya, günümüz toplumunun yozlaşmış ahlak anlayışını ve iki yüzlü masumiyetimizi dökmüş.

Gazetecilik okumuş Mustafa, bir gazinoda zenne olarak sahneye çıkmaktadır. Dans etmeyi, beğenilmeyi seviyordur ve yaşamını Eflatun olarak sürdürmeyi seçmiştir. Henüz yirmi beş yaşındaki Eflatun annesiyle birlikte sade bir hayat yaşamaktadır. Nasıl öleceğim, sorusuyla devam eden yaşamını, bir gece yolunun kesiştiği sokak çocuklarıyla kurduğu dostluk tehlikeli bir hale sokar. Taksim sokaklarında acılarla dolu başka başka yaşamların takipçisidir artık Gazeteci ve Zenne Eflatun.

Seri romanımızın Başkomiseri Salih, (severim seri kitapları) bir intihar vakasına çağrılır. Olayı hızlıca kapatıp, aylardır üstünde çalıştığı ama bir türlü ilerleme sağlayamadığı çocuk cinayetine geri dönmek niyetindedir. Farklı cinsel yönelimleri olan insanlara karşı ön yargılı ve kişisel sorunları olan biridir. Yine de işinde profesyonel olduğunu daha, maktulün bir süre önce kanlar ve acılar içinde, sorularla ve korkularla tırmandığı dik merdivenleri adımlarken göstermeye başlar ve olay yeri inceleme polislerinin gözünden kaçmış detayları doğru analiz ederek, kendini merdivenlerden aşağı bırakan şahsın sakladığı sırlar olduğunu keşfeder.

Her intihar aslında faili meçhul bir cinayet değil midir?

Yazar Hakan Güneri sert ve cesur diliyle, aramızda yaşayan azınlıkları, göçmenleri, travestileri, küçük kızları ve de oğlanları, bu masumiyetlerinden başka hiçbir şeyi olmayan ‘Onları,’ kendilerini tanrı sanan para babalarını (Canavarları) anlatmış.

Polisiye okurlarının bir kısmı tarafından – ben de dahil – oldukça beğenilen roman bir kısım okur tarafından dedektif yönünün azlığı, hikâye örgüsünde polise pek iş düşmediği konusunda eleştiriliyor.

Bu duruma katılamayacağım. Polisiye edebiyat sadece işlenilen kanlı bir cinayeti, akla hayale gelmeyen deliller ve bir takım çetrefilli akıl oyunlarıyla çözümlenen bir bulmaca olmamalıdır. Turan Caddesi No:25’in bir üçlemenin ilk ayağı olduğunu ve yazarın ilk imzasının nefes kesen bir şekilde atıldığını göz önüne alarak devam romanlarını sabırla bekleyeceğim.

Tavsiye ederim.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

En Son Yazılar

EDİTÖRDEN

SUÇÜSTÜ

GECE YOLCUSU