Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

POLİSİYEDE VE ADLİ TIPTA ORGANİZE İŞLER

Diğer Yazılar

Kıymetli Dedektif Dergi okuyucuları,

Kasım-Aralık sayısında Lawrence Block ile bir röportaj gerçekleştirildiğini ve özel dosya konusunun Lawrence Block’un polisiye eserleri olduğunu öğrenince yazar hakkında kısa bir araştırma yapma gereği hissettim. Lawrence Block’un “Mystery Writers of America (MWA)” “Amerikan Gizem (Suç) Yazarları Birliği” bünyesinde 1994 yılında “büyük usta” ödülünü aldığını gördüm. Bu yazımda söz konusu birlikten yani MWA’dan, böyle bir birliğe üye olmanın ve bu birlik faaliyetlerini takip etmenin getireceği olumlu yönlerden, üyeliğin getireceği ekonomik yüklerden ve böyle bir birlik bünyesinde yer alabilmek için sahip olunması gereken kriterlerden bahsedeceğim.

Öncelikle belirtmek istediğim husus şudur: Ben 2002 yılından bu yana Amerikan Adli Bilimler Akademisi (AAFS) üyesiyim. Bu bilgiyi sanırım Dedektif Dergi’nin Temmuz-Ağustos ayı sayısında benimle yapılan röportajda aktarmıştım. Bu tür uluslararası yapılanmalar öncelikle referansla üye alır. AAFS için olması gereken referans sayısı sanırım 3 idi. Türkiye’den bu birliğe giren az sayıda üye söz konusu. Üyelik seviyeleri yıllar içinde kongrelere katıldıkça, oralarda sunum gerçekleştirdikçe yükseliyor. En üst seviye “fellow” denen ‘kıdemli üye’ kategorisi ve ben de Türkiye’den Sevil Atasoy ile birlikte bu yapıda iki kıdemli Türk üyeden birisiyim. Birliğe yıllık ödenti sanırım 165 ABD doları. Her yıl şubat ayında bu yapılanmada mutlaka başkan değişir, yani seçilen bir başkanın yıllarca o pozisyonda kalması mümkün değildir. Şubat ayında yıllık bilimsel kongreler yapılır, bunlara tüm dünyadan yaklaşık 3500 kişi katılır. AAFS’nin toplam üye sayısı da 6000 civarıdır. Akademinin 1948’de kurulduğunu ve bu yıl 77. yıllık kongresini yapacağını belirtmekte fayda görüyorum. Birkaç yıl önce Orlando-Florida’da katıldığım kongrede en fazla yabancı katılımcı 140 kişi ile İtalyanlardı. Türkiye’den ise toplam 2 kişi idik. Sonuçta bu tür etkinliklere iştirak etmenin benim alanım için (adli tıp) dünyada neler olup bittiğini daha yakından gözlemleme ve bu gelişmeleri gerçekleştiren kişilerle birebir temas kurabilmeme olanak sağlaması bakımından önemi mevcut. İşte ben bu Sivil Toplum Örgütü tecrübemden yararlanarak bu yazımda Amerikan Gizem (Suç) Yazarları Birliği’ni (MWA) irdelemeyi planlıyorum.

Mystery Writers of America (MWA) merkezi New York eyaletinin aynı isimli şehrinde bulunan, 1945 yılında kurulmuş bir organizasyon. Üyeleri arasında gizem ve suç romanı yazarları ve yazar adayları, yayıncılar, editörler, senaristler ve yapımcılar gibi alanın çok değişik profesyonelleri yer almakta. Söz konusu yapı gizem ve suç romanı alanında yarışmalar düzenlemekte, ödüller vermekte, yazar adaylarına burs olanakları sağlamakta, düzenlenecek etkinliklere sponsorluk yapmakta ve destek olmakta. Tüm bu motivasyon noktalarında amaç yazım alanında polisiye edebiyatın daha saygın, prestijli ve daha uygun koşullarda gerçekleştirilebilmesine olanak sağlamak. Bu amaçla yazarları ve yazmayı arzu edenleri ülkedeki yayıncılık hukuku ile ilgili bilgilendirmekteler, hakları konusunda eğitmekteler, yayıncılık sektöründeki dinamikleri ve ayrıntıları tartışma alanı olarak irdelemekteler ve konuyla ilgili yargı kararlarını üyeleri ile paylaşmaktalar. Söz konusu yapıya üye olabilmek için ABD vatandaşı olmak ya da ABD’de ikamet etmek zorunluluğu yok. Yine söz konusu organizasyonun merkez yapılanması dışında ABD’ne yayılmış 11 şubesi bulunmakta ve tüm bu şubelerde yapının amaçları konusunda üyelerine yerel çalışmalar aktarmaktalar. Gerek merkez ve gerekse de şubelerin “haber bülteni” biçiminde yayınları mevcut.

Açıkçası ben bu organizasyonun bugüne dek herhangi bir etkinliğine katılmadım. Ancak kendi üyesi olduğum AAFS yıllık toplantılarında hem ABD’de hem de tüm dünyada şöhret olmuş gizem ve suç romanı yazarlarının konferanslarını dinledim, imza günlerine şahitlik ettim. Kendi alanımın kongrelerinde gördüğüm kadarıyla bu tür ünlü yazarların arkasında çok güçlü yayınevleri var ve sponsorlukla destek hususlarında da oldukça cömertler.

MWA’nın sembolü Edgar Allan Poe’nun portresi. Edgar Alan Poe kim diye bakacak olursak; kendisi 1809 ile 1849 yılları arasında yaşamış ABD’li bir yazar ve ölümü üzerindeki belirsizlik hala aydınlatılabilmiş değil. Gizem ve suç romanı yazımı alanında dedektif kurgunun mucidi olarak biliniyor. MWA tarafından her yıl gizem ve suç yazarlılığı alanında Egdar ödülleri veriliyor. Bugüne dek verilmiş ödül sayısı 3624. Yazar olmayan ancak bu türde katkı sağlayanlara Raven ödülü veriliyor. 1953’ten bu yana verilmiş Raven ödülü sayısı 94. Raven, Edgar Allan Poe tarafından 1845 yılında kaleme alınmış bir anlatı şiirinin adı. Yine bu türde tutarlı kalıcılık gösteren usta yazarlara da derneğin en prestijli ödülü olan “büyük usta” ödülü veriliyor. İşte Lawrence Block 1994 yılında MWA tarafından söz konusu “büyük usta” ödülüne layık görülmüş bir yazar. Büyük usta ödülü 1978 yılına dek genellikle her yıl verilmiş (bazı yıllar bu ödüle layık aday bulunamamış), 1979-2008 yılları arasında her yıl bir yazara takdim edilmiş, 2009 yılından bu yana da her yıl en fazla üç yazara takdim edilmekte. Şu ana dek bu yapı tarafından “büyük usta” ödülüne layık görülen yazar sayısı 77. Bu listeye baktığımda sadece üç yazarın adını tanıdım; 1955 yılında büyük usta ödülüne layık görülen Agatha Christie, 1973 yılında büyük usta ödülüne layık görülen Alfred Hitchcock ve 2007 yılında büyük usta ödülüne layık görülen Stephen King. Elbette bunun sebebi benim “gizem ve suç edebiyatına” yeni yeni ilgi gösteriyor olmam.   

Ayrıca söz konusu organizasyona üye olmak için aktif yazarlık şartı söz konusu değil. Alana ilgi duyan ve alanın gelişmesine katkı sağlayacağını düşünen herkes üyelik başvurusu yapabilir. Üyelik kategorileri gerek seviye olarak ve gerekse de sahip olunan haklar bakımından önemli farklılıklar arz etmekte. İlk bakışta bu yapı beş değişik kategoride üyelik statüsüne sahip. Üyeler arasında bu tür ile ilgili davaları takip eden avukatlar, TV programı yapımcıları, gazeteciler, kitabevi sahipleri de dahil olmak üzere çok değişik meslek profesyonelleri bulunuyor. MWA’nın yıllık üyelik ödentisi 115 ABD doları olup, öğrenci üyeler, kıdemli üyeler ve 70 yaş üzeri üyeler yıllık 58 ABD doları ücret ödemekteler. Yapının oylama gerektiren bazı durumlarında aktif üye statüsünde olmayanlar oy kullanamıyor.

Sonuç olarak, MWA üye listesini incelediğimde toplam 1641 üye içerisinde herhangi bir Türk ismine rastlamadım. Bu tür yapılanmalarda aktif üye olmanın elbette bazı maliyetleri ve çaba gereksinimleri söz konusudur. Ancak böyle bir birliğe üye olunduğunda elbette konuyla ilgili dünya konseptinin de ne olduğuyla ilgili daha kapsamlı bilgi ve tecrübeye sahip olunabilmesi imkânı elde edilecektir. Üyesi olduğum AAFS’nin MWA’ ya üye olmaya kıyasla bazı avantajları söz konusu. Orada ortak dil Latincedir ve bu dil sağlık sektörü için evrenseldir. O sebeple görev alanların iletişim kurmasında yabancı dil bilgisi yanında Latince terminoloji de katkı sağlar. Ama MWA gibi yazın alanında ürün veren bir yapıda var olabilmek için iyi bir İngilizce bilgisine (söz konusu yapı ABD menşeli olduğu için) sahip olmak zaruridir. Maalesef ülkemizde belli okullarda eğitim görme imkanına sahip olmayanların iddialı bir İngilizce bilgisine sahip olması büyük bir zorluk arz etmektedir. Bu noktada babamın beni (adli tıp uzmanıyım) ve abimi (ortopedi ve travmatoloji uzmanı) yetiştirirken söylediği bir sözü aktarmadan geçemeyeceğim; “Yaşlılar yapabilse, gençler düşünebilse” Yaşlılar düşünebiliyor, yapmaya gücü yok; gençlerin yapmaya gücü var ama düşünme güçleri (tecrübeleri) yetersiz. Bu lafı son ifademe uyarlarsam; çok iyi yabancı dil bilenler bu yapılara üye değil, bu yapılara üye olma iddiası olanların da dilleri yeterli değil. Temennim Türk gizem ve suç yazarlarının dünyada daha iddialı ve daha tanınır olmasıdır.

Sevgilerimle.

En Son Yazılar