Türkiye’nin ilk ve tek polisiye e-dergisinden tüm polisiyeseverlere merhaba. Polisiye dergi Dedektif oldukça renkli bir sayı ile karşınızda.
[bctt tweet=”Dedektif’in 13. sayısı çıktı! Tıkla! Oku! Paylaş!” username=”dedektifdergi”]
Polisiye hikaye
Dedektif Dergi 13. Sayı Kapak
tutkunları, pek çok farklı renkte ve lezzette yeni hikayeler ve tefrikalar bulacaklar sayfalarımız arasında. Yeni yazarlarla tanışacaklar, tanıdıkları yazarların farklı yönlerini keşfedecekler. Bu başlı başına bir polisiye şenliği değil mi?
Dedektif, Türk polisiye edebiyatı için önemli bir hafıza olma yolunda ilerliyor. Çok fazla ileriye gitmeye gerek yok; daha şimdiden geri dönüp baktığımızda, pek çok yeni polisiye yazarının gelişimine dair bir hafıza oluşturdu bile Dedektif. Muhtemelen birkaç yıl içinde çok daha fazla büyüyecek bu hafıza. Polisiye yazarlarının, polisiyeye ilgi duyup kalem oynatanların bir parça da olsa sesi ve arşivi olmaktan çok mutluyuz.
Hazır yazarlardan bahsetmişken, Dedektif yazarlarının yeni kitaplarının ya çıktığını ya çıkmak üzere olduğunu belirtmek isterim. Sosyal medyada bizi takip ederseniz bu kitapları size tanıtmaktan mutluluk duyacağız.
Bu sayımızda Suphi Varım konuğumuz oldu, Özlem Solak yine harika bir röportaj çıkardı. Yazdığı tarihi polisiyeler ile polisiyeseverlerin kalbini kazanan Suphi Varım’la yapılan bu röportajı keyifle okuyacağınızdan eminim. Ramazan Eraslan da yazdığı makalede tarihi polisiyeye değindi, bu türün tutkunları mutlaka okumalı.
Lafı daha fazla uzatmadan, keyifle Dedektif’in 13. sayısını okumanızı ve paylaşmanızı dilerim.
’Kimisi İzmir'e şehir kimisi mahalle der,
Çünkü bu İzmir herkese her şeyden bir şeyler vaat eder!’’
-Bir Simirna Şarkısı-
SUPHİ VARIM
1960, İzmir doğumlu yazar.
İzmir Ticaret Odası...
Kralların kralı, yüce majesteleri Ahmar bir gün ustam Demyan'a "Âlemin bir haritasını çiz," dediğinde ustamın dili tutulmuş. Başını önüne eğmiş. Düşünceli bir kaç hafta...
Üç katlı müstakil evin bahçesine adımımızı attığımızda Olay Yeri İnceleme Şubesinden Oktay Komiser karşımıza dikildi: "Yassah hemşerim! Giremezsiniz!"
İyi gecelerledik Oktay Komiseri.
"Günaydın diyecektiniz herhalde," diye...
Juliette her zamanki saatinde atölyeye geldi ve “Merhaba usta,” dedi. Yanıt alamadı. Tekrar seslenme ihtiyacı duydu. “Usta?” Yine yanıt yoktu. Korkarak ustasının kapısı aralık...
İnsanlar şimdi neden diye soracaklar. Anlayamayacaklar. Planım yolunda gitmez ve yakalanırsam, bari insanlar bu cinayetleri neden işlediğimi anlasınlar diye yazıyorum bu satırları. Hayır, içimi...
Küçük bir oyuncak ayı, ne kadar korkunç olabilir? Tüylü hayvanlara dokunamıyor musunuz? Cansız da olsalar siz de benim gibi korkar mısınız? Hoş artık korkumun...
Bardaktan boşanırcasına yağan yağmuru yararak caddeye çıktı. İlk gördüğü taksiye el kaldırdı ama nafile, taksi geldiği hızla yoluna devam etti. İki, üç, dört... Neredeyse...
“Full Motion Video” oyunları, kısa tabiri ile FMV oyunlar dedektiflik, araştırma, macera benzeri temalarda bir süredir oldukça başarılı yapımların çıkarıldığı bir tür. Türkçe, ‘tam...
BSU ekibinin ilk kurucuları ve mensupları artık emekli olma yaşına gelmişlerdi. Emekli olan memurlar ise deneyimlerini yazdıkları kitaplara aktardılar. Seri katiller hakkında birçok yanıltıcı...
Cinsel şiddeti yalnızca şiddete maruz kalan kişi ve suçlu ekseninde irdeleyen bir yaklaşımın, işlenen suçun toplumsal ilişkiler bağlamında değerlendirilmesi gerektiğini göz ardı ettiğine vurgu...
30 yıl önce bu repliği ilk duyduğumda beynime yer etti. TRT’de bir tanıtım reklam sloganıydı. Bir müze gezisinde yaşanan bir olaydan örnekle biri söylüyordu....
“Adam belki de yalnızlıktan ölmüştür”
Bu ne saçma sapan bir laf. Muhtemel bir cinayeti, sırıtarak, alay konusu etmenin sebebi nedir acaba? Başkomiser Vedat’ın aklından geçenler,...
Sherlock’un o sabah ki hali görülecek şeydi. Büyük bir enerji ile yatağından kalkmış, şarkılar söyleyerek traş olmuş, bordo kadife robe de chambre’nı kuşanıp, ikinci...
Bir “Larva” masalı
“Dedektif bu manzarayı gördüğünde içinden ilk geçen şey tiksintiydi. Küçük bir kız çocuğunun cesedi parçalanmış halde toprağın arasında yatıyordu. Cesedi bulmak işin...
İkiyüzlülük, hayatımızda çıkarların ön planda tutulduğu, maske takıp söylediğimiz yalanların masumluğuna yakıştırdığımız pembeliğiyle avutuyoruz kendimizi. Yalan yalandır, ne rengi ne de masumiyeti vardır aslında....
GAYRETTEPE EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ
21.07.2017 – Gece saat 11 suları
“Mert, Birinci kaptanınız ve diğerleri dümen kilitlendi diyor, sen ne diyorsun bu işe?”
“Dümen mi kilitlendi dediler?”
“Evet”
“Hepsi...
Çocukluğum, Eski İstanbul ya da Suriçi olarak bilinen bir yerde geçti: Fatih’in Kocamustafapaşa semtinde. Yahya Kemal’i kalbinden vuran semti şiirine taşıyışını, o rüyayı yaşadıktan...
Tavanı seyrederek geçiyor günler. Bir ağaç dalı gibi birkaç kola ayrılan çatlağı alçı ile doldurup tavanı yeniden boyamak istiyorum. Karşı duvara, denizde süzülen yelkenliler,...
Zerrin elindeki kahve fincanını masanın üstüne bıraktı. Dalgın gözlerle pencereden bulutlu gökyüzüne baktı. Onu bu dalgınlıktan çıkaran koridordan gelen bağırışma sesleri oldu. Bu seslere...
Canımın sıkıldığı günlerdi… Eşimle aramız yaklaşık bir aydan beri iyi değildi. Ufak ufak sorunların birikip bir volkana dönüştüğü günlerde, hakaretlerin başladığı bir gece kapıyı...