Dedektif Dergi’nin yayınlandığı ilk günden beri her sayısında yer alan iki değerli yazarımız var: Tuğba Turan ve Arkın Gelişin. Her iki yazarımızdan duygu ve düşüncelerini okurlarımızla paylaşmasını istedik. Onlar da bizi kırmadılar ve aşağıdaki satırları kaleme aldılar. Birlikte okuyalım…

Tuğba Turan
Ellinci Yıl Marşı’nın ilk dizelerini pek fazla kişi hatırlamaz:
“Müjdeler var yurdumun toprağına taşına
Erdi Cumhutiyetim 50 şeref yaşına”
Dedektif Dergi’miz 50. şeref sayısına ulaşınca aklıma gelen bu dizeler aslında 50 sayıdır aralıksız bu dergide yazabilmek hakkında hissettiklerimi özetliyor. Çünkü Dedektif Dergi bir okul. Hem de devamsızlık yapmak istemeden bu okula devam eden yazarların olduğu bir okul.
Üstelik Dedektif Dergi bir aile. Dedektif Tilda’nın, yaramaz kedi Basti’nin, makyöz Tijen Hanım’ın, asistan Mehmet’in doğum yeri. Tilda’nın hikâyeleri kitaplaştıktan sonra Dedektif Dergi yeni bir kahramanın doğum sancılarına şahit oldu: Bu, Ozan Ilgın isimli bir süper kadın polisti. Bu kahramanın, kendi evreninde suya da sabuna da dokunarak yaşadığı maceralar dolu dizgin devam ediyor.
Dedektif Dergi ve Tuğba Turan işbirliği başka hangi kahramanlara ve ne gibi hikâyelere gebe, bunu hep beraber yaşayıp göreceğiz.
Dergimizi kuran Gencoy Sümer ve Turgut Şişman başta olmak üzere, okuyan, yazan, düzelten, siteye koyan, yorum yapan, merak eden, takip eden herkese sevgilerimi ve saygılarımı sunmak isterim. Yeni sayılarda buluşmak dileğiyle.
Dedektif Tilda ve Ozan Ilgın’ın annesi Tuğba Turan.

Arkın Gelişin
Bu yazıyı yazmak için oturduğumda, içimi minik bir nostalji dalgası kaplıyor. Dedektif Dergi’nin 50. sayısına ulaştığına inanmak zor. Bu inanılmaz yolculuğun başından beri bir parçası olmak benim için bir onur ve ayrıcalık oldu ve bu dönüm noktasını sadık okuyucularımız ve tüm Dedektif Dergi ailesi ile paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
İlk sayıyı çıkardığımızda, görevimiz netti: polisiye meraklılarını büyüleyecek, merak uyandıracak ve eğlendirecek bir dergi yaratmak. Sürükleyici cinayet hikayelerinden dedektiflik sanatına dair düşündürücü makalelere kadar, en titiz okuyucuları tatmin edecek içerikler sunmayı hedefledik. Geride bıraktığımızda, birlikte başardıklarımızla gurur duyuyorum.
Her sayı, geç saatlere kadar süren çalışmalar, yoğun araştırmalar ve okuyucuları “diken üstünde” tutan hikayeler yaratmanın heyecan verici zorlukları ile dolu bir aşk emeği olmuştur. Yetenekli ve tutkulu yazarlar ile birlikte, sürekli olarak en üst düzeyde içerik sunarak Dedektif Dergi’yi polisiye dergileri dünyasında ayrı bir yere koyduk.
Ancak bunların hiçbiri siz, sadık okuyucularımız olmadan mümkün olmazdı. Sarsılmaz desteğiniz, içgörülü geri bildirimleriniz ve coşkunuz her sayının itici gücü oldu. Sınırları zorlamamız, yeni temalar keşfetmemiz ve sürekli olarak mükemmellik için çabalamamız konusunda bize ilham verdiniz. Bunun için derinden minnettarım.
İleriye bakarken, bizi bekleyen yeni maceralar için heyecanlıyım. Polisiye dünyası sürekli evriliyor ve anlatılacak sayısız hikaye var. Gizem yazılarında en iyisini, taze bakış açıları, yenilikçi formatlar ve elbette en başından beri bizi tanımlayan aynı mükemmellik adanmışlığı ile sizlere sunmaya devam edeceğiz. Ben kendi adıma seri katillerin ürpertici ve ilgi çekici karanlık dünyalarını siz değerli okurlarla yazı dizilerimde paylaşmaya devam edeceğim.
Bu özel dönemde, kendi kariyerimde de önemli gelişmeler yaşandı. Yakın zamanda 10. kitabımı yayımladım ve daha birçok kitabın yolda olduğunu müjdelemek isterim. Kanada’da geçirdiğim son 6 yılın ardından, burada Türk yazarlarını tanıtmak amacıyla kendi yayınevimi kurdum. Bu yeni macera, Türk edebiyatını Kanada’daki okurlarla buluşturma yolunda atılmış önemli bir adım oldu.
Dedektif Dergi’nin bir parçası olduğum ve bu serüvenin bir parçası olduğunuz için teşekkür ederim. Dedektif Dergi’nin daha birçok sayısına, polisiye, merak, gizem, seri katil ve heyecanla dolu yeni sayılara…