Merhaba sevgili polisiyeseverler…
Geçen sayımızda suç ve polisiye edebiyat ayrımı üzerine bir dosya hazırlamıştık. Sizlerden gelen olumlu eleştirilerden aldığımız cesaretle, suç ve polisiyenin kesiştiği karanlık bölgede bir süre kalmaya karar verdik. Bu alana kara (noir) diyoruz. Kara roman ve filmlerin en bilinen özelliklerinden biri de olay örgüsünde femme fatale (ölümcül kadın) denen arketipik bir figürün bulunmasıdır. Hepimiz bu güzel ama tehlikeli kadını klasik kara filmlerden hatırlarız. Dış görünüşü o kadar belirgindir ki, birçok kadın arasından kimin femme fatale olduğunu anlamamız hiç zor olmaz. Elinde sigarası, uzun bacakları, kalın dudakları, yüzünü çevreleyen muhteşem saçları, yüksek topuklu ayakkabıları, kürk şalları, parıldayan ve ışıldayan gece kıyafetleriyle kendisini hemen belli eden bu figür, erkekleri tuzağa düşürmek ve ona istediğini yaptırmak için her türlü kadınsı numaraya başvurur. Manipülatiftir, yalan söyler, ikiyüzlüdür, ağlar, çığlık atar, sevgi sözcükleri mırıldanır. Erkeği mahva götürecek her yolu dener. Hatta onu bizzat öldürür de.
Bu sayımızda, kara romanın ve sinemanın bu karmaşık ve önemli figürünü mercek altına alan bir dosya hazırladık. Femme Fatale dosyamızı ilgiyle okuyacağınızdan eminim.
Her zaman olduğu gibi 51. sayımızda da ilginizi çekeceğini umduğum röportajlarımız var. Adli tıp uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan’la Gamze Yayık; yönetmen, senarist ve polisiye yazarı Sabri Saydam’la Emel Aslan; yazar Hüseyin Bul’la Ramazan Atlen röportaj yaptılar. Sahaf söyleşilerimiz de devam ediyor. Ramazan Atlen’in bu sayıdaki konuğu Kelime Sahaf.
Kitap Kulübü’nde gizemli İzlanda’dan Arnaldur Indridason’u konuk ettik. Yazarın Sular Çekildiğinde adlı kitabını okuduk ve tartıştık.
Bu sayıdaki öyküler Turgut Şişman, Gamze Yayık, Ramazan Atlen, İhsan Cihangir, Ali Hulki Cihan ve Japonya’nın büyük polisiye yazarı Shizuko Natsuki’den. Nasuki’nin öyküsünü Emel Aslan Türkçeye çevirdi.
Yeşim Yörük’ün uzun öyküsü İpuçlarını Takip Edin, bu sayımızda 5. Bölümüyle sona eriyor. İşin içine benimle birlikte birçok polisiye yazarımızın da karıştığı maceranın finali de oldukça eğlenceli.
Tuğba Turan’ın tatlı-sert öykü dizisi Ozan Ilgın 21. bölümüyle devam ediyor.
Arkın Gelişin, erkek seri katiller araştırmasında tüyler ürpertici seri cinayet vakalarını ve soğukkanlı katilleri anlatmayı sürdürüyor.
Bu sayıda Erdem Dönmez, popüler edebiyatın bir alttürü olarak polisiyeyi inceledi. Ali Osman Kılıç da Abdülhamid’in polisiye merakını ve Arthur Conan Doyle ile görüşmesini yazdı. Ben de 130 yıllık bir dava olan Lizzie Borden vakasını anlatmaya çalıştım. Umarım hepsini keyifle okursunuz.
50. sayımızı geride bırakırken iki değerli yazarımızdan da söz etmem gerekiyor. İlk sayımızdan beri bizi hiç yalnız bırakmayan arkadaşlarımız Tuğba Turan ve Arkın Gelişin, Dedektif Dergi’nin her sayısında yer almayı başararak kırılması zor bir rekorun da sahibi oldular. Kendilerine çok teşekkür ederim.
Zehirli Kalem yarışmamızda son virajı dönmek üzereyiz. Yarışmaya katılma süresi 15 Ağustos’ta sona eriyor. Daha sonra ön eleme yapılacak ve finale kalan öyküler büyük jüriye gönderilecek. Yarışmaya katılan ve katılacak olan tüm yazarlara başarılar diliyorum.
Günleriniz polisiye keyfiyle dolu geçsin.
İpuçlarını takip edin.