Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

PERCULE HOİROT POLİSİYELERİNDE KARAKTERLER VE MEKÂNLAR

Diğer Yazılar

Ramazan Atlen
Ramazan Atlen
1984 yılında Uşak’ta doğdu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Doktorluğun yanı sıra İngilizceden polisiye roman çevirileri yapıyor. Türkiye’nin Polisiye Dergisi Dedektif Dergi’nin 2021 yılında düzenlediği 2. Zehirli Kalem Öykü Yarışması’nda birincilik ödülü aldı. Öykü, deneme ve incelemeleri Dedektif Dergi’de ve çeşitli öykü seçkilerinde yayınlanmaya devam ediyor. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Percule Hoirot (Perkül Huaro), Gencoy Sümer’in Kerim Ülkü’den sonra yarattığı ikinci özel dedektiftir. Geçmişi hakkında pek bilgi sahibi olmadığımız Hoirot, İngiliz değildir ancak kökeni konusunda net bir bilgi yoktur. İsmi kadar bu ismi almasının hikayesi de ilginçtir. Koyu bir Agatha Christie hayranı olan annesi oğluna Hercule Poirot adını vermek istemiş ancak nüfus kaydı yapılırken yanlışlık olunca isimlerin baş harfleri karışmıştır. Annesi hata yapıldığını fark etse de bu ismin oğluna şans getireceğine inandığından düzelttirmekten vazgeçmiştir.

Londra’nın Maide Vale bölgesindeki evinde sadık uşağı Arwyn’le yaşayan Hoirot, hayat dolu, yaşamayı seven, hoş sohbet bir adamdır. Karşısındaki kişi kim olursa olsun iletişim kurmayı iyi becerir, uygun sorularla insanları konuşturmakta hiç zorlanmaz. Yılın belli zamanlarında tatile gitmekten, İngiltere’nin doğa harikası manzaralarının tadını çıkarmaktan hoşlanır. Güne her sabah The Guardian’ı okuyarak başlar, önemli bir işi yoksa evlilik ve ölüm ilanları da dahil olmak üzere gazetedeki bütün yazıları okuyarak, sudoku ve çapraz bulmaca çözerek vakit geçirir. Yemek yemeyi çok sever; kendisine ikram edilen güzel bir yemek ya da içeceğin tarifini mutlaka ister. Fransız mutfağına düşkündür ancak sebze yemekleriyle arası pek iyi değildir. Ayrıca her fırsatta kakao içmeyi ihmal etmez.

Tıpkı ustası Poirot gibi Hoirot da karmaşık gizemleri çözmek için önce gözlem yapar. Zaten çok dikkatli bir gözlemcidir, insanların davranışlarına, yüz ifadelerine bakarak iç dünyalarına dair çıkarımlar yapar, mesleği, yaşadığı yer gibi bilgileri kolayca tahmin eder. Gözlem ve bilgi toplama aşamasından sonra olguları sıraya koyar ve kendine suçu işlemeye kimin fırsatı ve sebebi olduğu sorusunu sorar. En çok üzerinde durduğu konu söz konusu ölümden en çok kimin kazançlı çıktığıdır. Bir cinayetin failini bulmak için gerekli bilgileri toplama aşamasında ve sonrasında yaptığı tek şey düşünmektir. Suçluyu bulduktan sonra şüphelileri bir araya toplar ve katilin kimliğini aksi iddia edilemeyecek bir akıl yürütmeyle ispat eder. Kimi zaman katilin itirafını kolaylaştırmak için yalan söylemekten –sözgelimi olmayan bir tanıktan bahsetmek gibi- çekinmez.

Percule Hoirot öykülerinde bazı sabit karakterler vardır. Hoirot’nun sadık uşağı şeklinde tanıtılan Arwyn, muammaların çözümünde rolü olmadığı için birkaç sahnede görünüp kaybolur. Scotland Yard Başmüfettişi Paul Mccartney, Hoirot’a saygı duyan, cinayetlerin çözümündeki becerisini takdir eden bir adamdır. Hikayelerdeki görevi Hoirot’yla cinayet konusunda fikir alış verişi yapmak, çözümden sonra suçluya kelepçe takmak, kimi zaman da dedektifin ondan istediği bazı istekleri yerine getirmektir. Simon Batons isimli araştırmacı da birkaç öyküde karşımıza çıkar. Hoirot maktul ya da şüphelilerden birinin geçmişi hakkında bilgi edinmek istediğinde Batons’tan yararlanır.

Hoirot’un özel yaşamından ya da ailesinden hikayelerde çok az bahsedilir. Ünlü dedektif bir öyküde Haiti’de dalgıçlık yapan sevgili dostu Mark Spencer’ı çok özlediğini söyler. Başka bir öyküde yakın dostları Sir Sedric James, Lady Julia Stone ve Ressam William Curtis’ten bahsedilir ama bu karakterler hikayelerde rol almazlar.

Percule Hoirot öykülerinde lord, doktor, ressam, tiyatro oyuncusu, iş adamı, yönetmen, hemşire, piyano öğretmeni, yargıç, kâhya, hizmetçi, aşçı, bahçıvan gibi farklı mesleklerden ve sınıflardan karakterler bulunur. Bu karakterlerin yaşları, meslekleri ve fiziksel görünümleri kısaca açıklanır ancak geçmişleri ya da kişilikleriyle ilgili ayrıntılara gerekmedikçe girilmez.

Percule Hoirot polisiyeleri genelde kapalı mekân polisiyeleridir. Kilitli oda polisiyesiyle karıştırılan kapalı mekân terimi suçun işlendiği ve olayların gerçekleştiği yerin izole ve sınırlı bir ortam olduğu anlamına gelir. Öyküler çoğunlukla suçun işlendiği yerlerde ve yakınlarında, malikane, hastane, otel, Londra’daki bir daire, kırsaldaki bir ev ya da köşk gibi mekanlarda geçer. Ancak Hoirot araştırması sırasında kimi zaman bir tanıkla görüşmek için olay yerinin dışına yolculuk edebilir. Onu bazen Scotland Yard’da başmüfettişin odasında, bir Çin lokantasında ya da sıradan bir kafede de görebiliriz. Böylece anlatım tek bir mekâna sıkışmaktan kurtulmuş olur. Bununla birlikte tıpkı karakterler gibi öykülerdeki mekanlar da gereksiz ayrıntılara girilmeden öne çıkan yönleriyle, ana çizgileriyle betimlenir.

Yazarın diğer kitapları gibi Percule Hoirot hikayeleri de rahat polisiye tarzındadır. Bu yüzden şiddet ve cinsellik anlatımları yoktur. Cinayet veya otopsi sahneleri ya da cesetlerin görünümü detaylı aktarılmaz. Bu hikayelerde esas unsur muamma ve muammanın çözümüdür. Diğer bütün unsurlar bu amaca hizmet etmek için vardır. Katil kim sorusuna verilecek cevap, her şeyin önündedir. Dolayısıyla hikâyeye katkısı olmayan gereksiz bilgiler, ayrıntılı tasvirler bulunmaz. Böylece okur katil kim sorusuna ve bu sorunun cevabına odaklanır. Muamma çözüldüğünde taşlar yerine oturur, bütün sorular cevaplanır, konuyla alakasız görünen küçük ayrıntıların bile önemli olduğunu, kurgunun nakış gibi işlendiğini gören okurlar kitabın kapağını büyük bir tatmin duygusuyla kapatırlar.

En Son Yazılar