Söyleşi isteğimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz Özgür Bey. Hoş geldiniz. Öncelikle kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Selamlar…
Öğrenim hayatım boyunca İstanbul’da okudum. Tiyatro bölümü mezunuyum ve mezun olduğumdan beri mesleğimi yapıyorum. Ben profesyonel bir tiyatro oyuncusuyum. Her yıl mutlaka bir özel prodüksiyonun içinde oyuncu, yönetmen ya da yazar olarak bulunuyorum. Sanatın içinde olmak bir şeyler yaratmak beni çok mutlu ediyor. Felsefe ve Arkeoloji ilgi alanım. Çalışmaktan ve okumaktan müthiş keyif alan biriyim.
Oyunculuktan yazarlığa nasıl adım attınız? Yazmak nereden aklınıza geldi? Sizi yazmaya yönlendiren neydi?
Aslında bir adım atmış sayılmam. Tiyatro ve farklı disiplinler hep beraber soluk alıp veren sanatsal etkinliklerdir. Yazılı metinler olmadan tiyatro olmaz. Yazmak, okumak ve hayata geçirmek, birlikte üretmek insanlığın vazgeçilmezidir. Okullarda dostlarımızla yaptığımız drama etkinlikleri beni yazmaya yönlendiren en keyifli çalışmalar oldu. Mutluyum. Birlikte ürettik, birlikte eğlendik ve birlikte geleceğe yazılı metinler bıraktık. Devamı gelecektir diye düşünüyorum.
Çocuklar için dedektif kitapları yazmaya neden ve nasıl karar verdiniz?
İçinde zeka barındıran metinleri okumak beni çok mutlu ediyor. Okurken bulmaca çözüyormuş gibi hissediyorum. O yüzden polisiyenin okuma listemde yeri çok özel. Dramatik yapısı ve kurgusu zekice yazılmış dosyalar heyecan düzeyimizi yükseltiyor. Arkadaşlarıma ne istediklerini sorduğumda içinde heyecan ve aksiyon olan eserler cevabını aldım. Hemen sonra yazmaya karar verdim. Laf aramızda arkadaşlar beğendiler. O halde yazmaya devam.
Çocuk polisiyesi yazmanın kuralları var mı? Yetişkinler için yazılan polisiyelerden farkı nedir, ne olmalıdır? Çocuk edebiyatında polisiye olmalı mıdır? Sınırlar nerede başlar, nerede biter?
İnanın bilmiyorum. Kuralları var mı? Ben de merak ettim şimdi.
Yetişkinler için yazılan polisiyeler elbette daha kanlı ve korkunç olabiliyor. Minik dostlarımıza bunları yazarken dikkatli olmalıyız diye düşünüyorum. Nihayetinde yazdıklarımız hayal ürünlerimiz. Pedagojik destek şart. Farklı disiplinler gözden geçirmeli ve öyle yayınlanmalı. Bakış açılarımız değişmeli, zihinsel eğitime yönelik olup elbette sınırları olmalı. Yaş gruplarınagöre mutlaka ve mutlaka ayarlanmalı. Çözüm aşamaları ve olaylara yaklaşım seçimleri belirlemeli.
Çocuk polisiye romanları ile çocuk macera romanları arasındaki fark nedir?
Kanımca zeka parıltısı gösteren tüm metinler nitelik açısından önemli eserlerdir. Hayal gücüne hizmet eden metinler tür olarak yetişkinler tarafından belirlendiği için çocuk gözünden farklılık göstermiyor. Yazdıklarınız hoşuna gidiyorsa tür olarak ayırt etmiyor. Heyecanı ve duygusal tercihi onu yönlendiriyor zaten. Tür doğal olarak ortadan kalkıyor. Duygusal beğeni devreye giriyor.
Okurlarımıza Davetsiz Dedektifler’den biraz bahseder misiniz? Bu seri nasıl oluştu ve hangi yaş aralığındaki çocuklar için yazıldı? Verilen mesajlar sadece çocuklara mı yönelik yoksa ebeveynleri de kapsıyor mu?
Davetsiz Dedektifler benim göz bebeğim. İlginiz beni çok mutlu etti. İki kahramanımın gözünden birlikte oluşturdukları dünya ve verdikleri değerler, günümüz dünyasıyla örtüşüyor. Yaşadıkları dünya gerçek ve günümüz. İlgi alanları ortak. Geleceğe bırakacakları umutları var. Seyahat etmeyi ve macera yaşamayı seviyorlar. Olaylara gerçekçi yaklaşıp akıl yürütüyorlar. Beraber kütüphane kurup çözüme kitaplardan ulaşmaya çalışıyorlar. Dikkat ve enerjileri hep yüksek. Bir elin nesi var iki elin sesi var diyorlar. İkisi farklı karakterler ama birbirlerini tamamlıyorlar. İyi olmayı seçmişler. Olaylara yaklaşımları herkese örnek teşkil edecek türden zekice. Herkese tavsiye ediyorum.
Serideki karakterleri oluştururken esinlendiğiniz kişiler oldu mu? Diğer kitaplarınızın bazılarında olduğu gibi Davetsiz Dedektifler’de de başkahramanın adını oğlunuz Can’dan almışsınız. Bunun özel bir sebebi var mı? Karakter adlarını nasıl buluyorsunuz?
Elbette esinlendiğim kişiler oldu. Çünkü edebiyatın özü esinlenmek. Ben gerçekçi karakterlerden çok etkilenen bir okurum. Nasıl okumak istiyorsam öyle yazmaya çalışıyorum. İyi ve dürüst karakterimin adı Can oluyor. Hepimizin Can’ı olsun istiyorum.
Diğer karakterlerin adını oğlumun okul arkadaşlarından seçiyorum. Kolay oluyor, aramadan bulmuş oluyorum.
Yazarken çok eğlendim umarım çocuklar okurken aynı eğlenceyi bulurlar.
Yazdığınız çocuk kitaplarının yanı sıra yetişkinlere yönelik eserleriniz de var mı? Ya da ileride yetişkinler için de, J.K. Rowling örneğinde olduğu gibi, polisiye yazmayı düşünüyor musunuz?
İyi polisiye yazmak için çok okumak lazım. Zekice kurgular günümüz dünyasında adli olayları bile aydınlatıyor. Okur güzel eserler sayesinde iyinin ve kötünün ayırımını çok iyi yapabiliyor. Nitelikli eserler yazmanın yolu iyi okur ve takipçi olmaktan geçiyor.
J.K. Rowling demişken, sizce Harry Potter serisinin başarısındaki sır nedir?
Yazmaya karar vermeden önce mutlaka J.K.Rowling okunmalı. Hele ki eser beyaz perdeye uyarlanıyorsa tüm okurların takdirini kazanmış demektir. Başarı tesadüf değil. Eser sizi başından sonuna kadar alıp yaşadığı dünyaya götürüyorsa mutlaka başarılıdır. Romanın asıl başarısı şu ki; felsefesi var, içi boş değil.
Dünyada gerek edebiyatta gerek sinemada çocuklara yönelik çok başarılı eserler üretiliyor. Bizde durum nasıl ve sizce bunun sebebi ne?
Haklısınız. Dünyada edebiyat farklı disiplinlerle iç içe üretimde. Bunun ekonomi ile ilgisi var. Bizde durum maalesef çok iç açıcı değil. Üretim az ve nitelikli değil. Önümüzdeki yıllar ne gösterir, sinema piyasası nereye evrilir bilinmez ama bunun eğitimine daha ilk okul yıllarında başlanabilir. Okullardaki drama dersleri bunun ilk adımı olabilir. Neden olmasın?
Ülkemizin bugünkü çocuk edebiyatıyla geçmiştekini, örneğin 40-50 yıl öncesini karşılaştırabilir misiniz? Sizce bir gelişme var mı yoksa yerimizde mi sayıyoruz?
Ben kendi adıma yerli yazarlarımıza çok güvenen ve sıkı takip etmiş bir okuyucuyum. Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü ve daha ismini unutmuş olduğum çocukluk hayallerimin nitelikli yazarlarına selam olsun. Hepsi muhteşem, güzel Türkçemizi hayata geçirmiş edebiyatı halkına sevdirmiş sanatçı insanlar, başucu kitapları yazıp hala kitleleri etkileyen edebiyatçılar. Baş tacı hepsi.
Hangi tür kitapları okumayı seversiniz? Polisiye okuyor musunuz? Okuyorsanız beğendiğiniz yerli ve yabancı yazarlar kimler?
Okuduğum eserlerin türleri zamanıma göre değişiyor. Şimdilerde Felsefe ve Düşün türüne takılmış durumdayım. Arkeoloji kitapları en büyük ilgi alanım. Polisiye hep okuduğum tür. Sıkı takip ediyorum. Bir yazarın dosyasını beğendiğim zaman tamamını okumaya özen gösteriyorum. Genç yazarlara fırsat verilmesi konusunda sizlerle hemfikirim.
Kitaplarınızı yazarken aile bireylerinden ya da arkadaşlarınızdan yardım ve bilgi alıyor musunuz?
Tabii ki… Bir eseri yazarken amacım okunması, o halde eseri yazarken etrafımdaki insanlardan yardım talebinde bulunmam kadar normal bir şey olamaz. Özellikle genç dostlarımdan çok faydalanıyorum. Bu beni fazlasıyla mutlu ediyor.
Bir çocuk polisiyesi yazıp yayınevine teslim etmek ne kadar zamanınızı alıyor? Bize bu süreçten bahseder misiniz?
Şimdilerde kağıt fiyatlarındaki artış bazı dosyaların basımının yavaşlamasına neden oldu. Bazı yayınevleri elinizde “Ne tür dosyalar var?“diye ara ara telefon açıp soruyorlar, ben de paylaşıyorum. Sonrasında beğenirlerse süreç başlıyor. Yayınevi ve yayın yönetmenleriyle ortak çalışmalar yapıyoruz. Çocuk edebiyatı dosyaları takım çalışmalarının ürünü oluyor.
Bir kitaba bütün kurguya hakim olarak mı başlarsınız yoksa olay örgüsünün yazdıkça ilerlemesine izin mi verirsiniz?
Mesleğim gereği kurguyu tamamlayıp sonrasında yazmaya koyulurum. Ara ara aklıma bir şey geldikçe kaçamak yaptığım oluyor tabii… Planlı çalışmak çok keyifli.
Tipik bir iş gününüz nasıl geçer? Kitaplarınızı yazmak için en uygun saatiniz nedir?
Kitaplarımı yazmayakoyulduğum zamanlar sabahın erken saatleri oluyor. Zihin dinlenmiş olduğundan yazmaya başlangıç için çok uygundur diye düşünüyorum.
Çocukların kitaplarınızdan ne öğrenmesini umuyorsunuz?
Öğrenmek için değil, eğlenmek için okumalarını tavsiye ediyorum. Beraber eğlenemeyen insanlar beraber gelecek oluşturamazlar kanısındayım.
Tiyatroya uyarlanan polisiye bir eserde oyunculuk yapmak ister miydiniz? Bu konuda bir çalışmanız var mı? Davetsiz Dedektifler’i, çocuk tiyatrosu olarak sahnelemeyi düşündünüz mü?
Harika fikir aslında. Neden olmasın? Hem yazmak hem yönetmek hem oyuncu olarak içinde olmak fazlasıyla heyecan verici. Şimdiye kadar böyle bir çalışma olmadı, ama bundan sonra neden olmasın.
Son olarak, bize gelecek planlarınızdan bahseder misiniz?
Yazmaya devam edeceğim. Okudukça zihnim gelişiyor yazma arzusu tetikleniyor. Beraber takım çalışmasıyla güzel şeyler yaratacağımızı düşünüyorum. Üretmeye devam.