1944 sonunda müttefikler Ren nehrine ulaşmışlardı. Diğer taraftan da Rusya saldırmaktaydı. Almanya abluka halindeydi. Nisan 1945’te kaçınılmaz sonu algılayan Hitler çareyi intihar etmekte buldu. Müttefikler nihayet Nazilerin meşhur ölüm kamplarına ulaştılar. İlk kez kampın içerisinden çarpıcı bilgiler ulaşmaya başladı. Keşifler dehşet vericiydi. Birçok kadın, erkek ve çocuk açlıktan ölmek üzereydiler. Kampların her yerinde yığınla cesetler vardı.
Ancak hâlâ sona ulaşılmamıştı. Pearl Harbor’un intikamı henüz alınmamıştı. Sırada Japonya vardı. İntikam çok acı oldu. Amerika Birleşik Devletleri, 6 Ağustos 1945’te ilk atom bombasını Hiroshima üzerine bırakarak, insanlık adına büyük bir cinayet işledi. Üç gün sonra Nagasaki aynı şekilde hedef alındı ve Japonya teslim olmak zorunda kaldı. Atom çağı resmen başlamıştı. Artık geri dönüş yoktu.
Japonya’ya geçmişken, orada da seri katiller türediğini belirtelim. Eski bir deniz subayı olan Yoshio Kadaira, bir kurbanına evinin adresini verirken yakalandı. 1945 ile 1946 yılları arasında Tokyo’da gerçekleşen 10 tecavüz ve cinayetin 7’sini itiraf etti.. Diğer bir seri katil ise Shizu Koguchi, diğer 3 cinayeti üstlendi. Her iki seri katil de benzer yöntemle kurbanlarını evlerine davet etmişler ve tecavüz ettikten sonra öldürmüşlerdi. Her ikisi de idam cezasına çarptırıldılar.
Çifte İtiraf
Amerika’nın İndiana eyaletinde ilginç bir seri cinayet vakası yaşandı. Dört cinayetin ardından iki kişi tutuklanır. Burada tuhaf olan şudur: Her ikisi de cinayetleri tek başına ve ayrı ayrı işlediklerini itiraf etmişlerdir. Ralph Lobaugh ve Franklin Click, ayrı ifadelerde Şubat 1944 ile Mart 1945 arasında 4 kadını öldürdüklerini itiraf ederler. Lobaugh, siyah bir tarak ve kemer düşürdüğünü belirtir. Gerçekten de olay yerlerinin bir tanesinde tarak ile kemer bulunur. Click olayın içerisine farklı şekilde dahil olur. Bir saldırı neticesinde sağ kurtulan bir kadın, Click’i tarif eder. Polis diğer dört kurbandan bir tanesi ile bağlantı tespit eder. İtiraf yazısında dört cinayeti birden kabullenir. Çıkartıldığı mahkemede jüri üyeleri, Vlick’i bir cinayetten ötürü suçlu bulur ve Vlick idam edilir. Diğer üç cinayetten ötürü suçlu bulunmaması için makul bir sebep vardır. Başka bir duruşmada Lobaugh, diğer üç cinayetten ötürü suçlu bulunmuş ve önceden idam cezasına çarptırılmıştır. Ancak daha sonradan cezası ömür boyu hapse çevrilmiştir.
Ruj Katili
Bu olaydan önce Josephine Ross isimli genç kadının evine de aynı şekilde girilmiş, kafasına sert bir cisimle vurulduktan sonra ölen kadının bedeni aynı şekilde küvette yıkanmaya çalışılmıştı. Katil daireden ayrılmadan önce kurbanın yaralarını koli bandı ile bantlamıştı. İki cinayet arasındaki benzerlik dikkat çekiyordu. İkinci cinayetin ardından, bir ay sonra, bu sefer 6 yaşındaki genç bir kız yatağından kaçırıldı. Kaçıran kişi bir not bırakmıştı. Kısa süre sonra küçük kızın kesik kafası ve bazı uzuvları bir poşet içerisinde bulundu.
Ruj katilinin duvara yazdığı yazı.
Haziran 1946’da devriye gezen bir polis memuru, şüpheli hareketlerde bulunan genç bir adamı fark etti. Adam bir apartman girdi. Kendisini takip eden polis memuru. adamı bir dairenin kapısını açmaya çalışırken suçüstü yakaladı. Başta sıradan bir hırsızlık girişimi olarak görünen bu olaydaki failin, aslında polisin uzun süredir peşinde olduğu “Ruj Katili” olduğu anlaşıldı. Tutuklanan hırsız 17 yaşındaki William Heirens idi.
William Heirens
Heirens, gerçeklik serumu etkisi altında ve yazı karakteri sayesinde tüm cinayetleri itiraf etti. üç kez ömür boyu hapis cezasına çarptırılan cani, birkaç yıl sonra ailesine gönderd,ği mektupta herşeyi inkar etti. Psikolojik analizinde, evlere girmenin kendisinde cinsel haz uyandırdığı görülüyordu. Eve girme esnasında genellikle altına kaçırıyordu. Heirens, 82 yaşındaki ölümüne kadar cezaevinde kaldı. Ve ölene kadar da suçsuz olduğunu, polis baskısıyla suçu kabul etmek zorunda kaldığını iddia etti.
1946’da, Teksas’ta bir seri katil ortaya çıktı…
Ayışığı Cinayetleri
20 Şubat gecesinde dolunay tüm ihtişamı ile ışık saçıyordu. Genç bir çift arabalarının içerisinde oturmuş sohbet ederken saldırıya uğradılar. Genç kız tecavüze uğradı. Her iki kişi de ölü bulundu. Bir sonraki dolunay gecesinde ilk cinayetin yakınlarında yine bir çift saldırıya uğradı ve her ikisi de öldürüldü. Nisan ayında bu kez on beş yaşındaki Betty Jo Booker ve erkek arkadaşı Paul Martin benzer şekilde öldürüldüler. Betty Jo öldürülmeden önce saatlerce tecavüze ve işkenceye maruz kalmıştı. Bir sonraki ay bu kez yaşlı bir çift ellerinde saldırıya uğradılar. Yaşlı adam ölürken, eşi yaralı olarak kaçmayı başardı. Kadının verdiği eşgal ve olay yerlerinde tespit edilen araba lastiği izleri polisin işini kolaylaştırdı. Tüm cinayetlerin ortak noktası, her birinin dolunayda gerçekleşmiş olmasıydı. Cinayetler o günden ititbaren durdu. Kısa bir süre sonra bir intihar ihbarı geldi. Genç bir adam kendisini arabasının içerisinde vurarak öldürmüştü. Olay yerinde tespit edilen araç tekerleği izleri, intihar eden adamın tekerlekleri ile uyumluydu. Büyük ihtimalle baskıya dayanamayan katil intihar etmişti.
Bebek Katilleri
Lila ve William Young çifti, bebek çiftliği işletmekteydi. Çocukların çoğu açlıktan ölmek üzereydi. Genç bir kadın, evlilik dışı hamile kalması sebebiyle çifte başvurmuş ve doğumdan sonra bebeği para karşılığı satmak istemişti. Doğum, çiftin evinde gerçekleşecekti. Doğum esnasında ölen kadının ardından her şey ortaya çıktı. Davanın çözümü için bir tanık peydah oldu. Gündelik işler yapan bu adamın itirafı korkunç boyutlardaydı. Genç çift için çalışan bu adam, satılamayan bebeklerin öldürüldüğünü, yüze yakın bebeğin bahçeye gömüldüğünü itiraf etti. Ancak, Young çifti güçlü ilişkileri dolayısıyla hiçbir zaman ceza almadılar. Haklarında açılan bütün davalar sonuçsuz kaldı. Yıllar sonra doğal nedenlerle öldüler.
Bebek katilleri Lila ve William Young çifti.
Çiftlikten sağ kurtulan bebekler, yıllar sonra 1997 buluşmasında.
Savaş milyonlarca kişinin ölümüne sebep olmuştu. Birçok insan evini ve tüm varlıklarını kaybettiler. Savaşı kaybeden Almanya dört bölgeye bölünmüştü. Sovyetler Birliği, A.B.D., İngiltere ve Fransa bu dört bölgeden sorumluydu. Doğu Avrupa ülkelerinin tamamı komünizme geçmek zorunda kaldı. Yahudiler 1948’de İsrail’in bağımsızlığını ilan etti. Bu bağımsızlık ileride Orta Doğu’ya çok pahalıya mal olacaktı. Avrupa’da ve Asya’da birçok şehir yeniden inşa edilmek zorundaydı.
Japonya’nın iki atom bombası neticesinde dağılmış olması birçok insanı korkutuyordu. Savaş en çok ABD ve Sovyetler Birliği’ne yaramıştı. Süper güç haline dönüşen bu iki ülke, bitmek bilmeyen ekonomik, askeri ve siyasi bir rekabet içerisine girdiler. Hitler’in ölümünün üzerinden sadece iki yıl geçmişti ki, soğuk savaş başladı. Ülkeler ekonomik yönden kalkınmaya çalışırken, katiller cinayetlerine devam ediyorlardı.