Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

12 Öfkeli Adam | Önemli Filmler

Diğer Yazılar

Polisiye sinemanın ilginç yapımlarından biri olan 12 Öfkeli Adam, bir cinayet davasındaki jüri heyetinin, karar verme sürecini anlatır. Sidney Lumet‘nin ilk yönetmenlik denemesi olan film 1957 yılında ABD’de çevrilmiştir.

Malumunuz, Amerikan yargı sisteminde zanlının suçlu olup olmadığına jüri karar verir. Jüri sayısı suçun cinsine göre farklılık gösterse de en fazla 12 kişidir. Bazı eyaletlerde oy çokluğuyla, bazı eyaletlerdeyse oybirliğiyle karar vermesi gerekir jürinin. Bu nedenle, özellikle oybirliğiyle karar verilmesi gereken bir eyaletteki jüri toplantısı, saatlerce, hatta bazen günlerce uzayabilir.

Adından da anlaşılacağı gibi, 12 Öfkeli Adam‘ın jürisi 12 kişiden oluşuyor ve onlardan zanlının suçlu olup olmadığına dair oybirliğiyle bir karar vermeleri isteniyor.
Mahkemede çocuk sayılabilecek yaştaki bir genç, babasını bir bıçakla öldürdüğü iddiasıyla yargılanmaktadır. Görünüşe bakılırsa, savcının gösterdiği tanıklar ve kanıtlar zanlının aleyhindedir. Çocuğun alacağı ceza idamdır. Tabii, jüri suçlu olduğuna karar verirse.

12 Öfkeli Adam | Önemli Filmler 1

Aşağı yukarı 3 dakika süren bu giriş bülümünden sonra, 12 jüri üyesinin kendilerine ayrılan özel odaya geçmesiyle  filmin de esas konusuna girilir. Jüri üyelerinin neredeyse tamamı çocuğun suçlu olduğu kanaatindedir. Bir an önce oylamayı yapıp evlerine gitmek, işlerine güçlerine dönmek istemektedirler.  Geniş bir toplantı masasının çevresine otururlar ve bir numaradan başlayarak kararlarını  açıklarlar. Bir kişi hariç hepsi “suçlu” der. Kimisi, önyargılarının esiri olarak, kimisi bir an önce oradan ayrılmak için verilecek en uygun karar olduğunu düşünerek, kimisi de kanıtlara ve tanıklara güvenerek bu karara varmıştır. Sadece bir kişi, sekizinci üye, zanlının suçsuz olduğu kanısındadır.

Bu durum, üçüncü jürinin biraz keyfini kaçırsa da -çünkü bir an önce oradan ayrılmayı en çok o istemektedir- fazla üzerinde durmaz; Sekizinci jürinin kolayca ikna edilebileceğini düşünür. Ama işler umduğu gibi gitmez. Sekizinci jüri, mantıklı bir biçimde, kanıtların ikinci dereceden olduğunu, tanıklara ise güvenilemeyeceğini ortaya koyar. Ayrıca, cinayet silahı olan bıçağın her yerde satıldığını, herkesde olabileceğini, hatta kendisinin de benzer bir bıçağa sahip olduğunu söyler ve cebinden çakısını çıkartıp herkese gösterir.

Yapılan her oylamada, kararsızların ve “suçsuz” diyenlerin sayısı artar. Öyle ki, en sonunda üçüncü jüriden başka “suçlu” diyen kalmaz. Artık her şey, bu uzun, boğucu ve insanı çıldırtacak derecede klostrofobik ortamda, bu inatçı, kavgacı aksi jüri üyesini ikna etmeye kalmıştır.

Siyah beyaz çekilen film, kanıtların ve tanık ifadelerinin tek tek gözden geçirilip elenmesiyle oldukça güçlü bir polisiye dokuyu, Amerikan yargı sisteminin eleştirisiyle harmanlar. Tanıkların gördüğü her şey gerçeğin ta kendisi midir? Yetersiz kanıtlar, makul bir şüpheliyi elektrikli sandalyeye kadar götürebilir mi?

Bütün film boyunca bunlara benzer sorularla, toplanma odasındaki hava büsbütün ağırlaşır, dayanılmaz hale gelir.

Başta ve sondaki üçer dakikalık kısımlarla,  aradaki bir lavabo sahnesi hariç tutulursa, 12 Öfkeli Adam’ın neredeyse tamamı,  toplantı odası setinde geçer. Bir başka ilginç nokta da  filmde hiç isim kullanılmamasıdır. Sadece son bölümde veda eden iki jüri üyesi, birbirlerine adlarıyla seslenirler. Onun dışında kimsenin ismi anılmaz. Zanlıdan “Çocuk”, tanıklardan da “karşı sokaktaki kadın”, “yaşlı adam” diye söz edilir.

12 Öfkeli Adam | Önemli Filmler 2

Film, daracık bir ortamda kameranın etkili bir biçimde kullanılmasıyla dikkat çeker. Ancak, senaryonun çok zekice yazıldığını söylemeden geçmemeliyim. Sonuçta ortaya son derece etkileyici, seyri insana keyif veren bir film çıkmıştır. İçerdiği zengin yan temalarla birlikte klişelerden uzak, realist bir polisiyedir bu.

Filmde 8. jüriyi Henry Fonda oynuyor. Klasik dönem Amerikan sinemasının bu en güçlü ve sevilen aktörü aynı zamanda fimin yapımcılarından biri. Diğeri ise Reginald Rose. Filmin görüntü yönetmenliğini ise Boris Kaufman yapmış. Lee J. Cobb ve Martin Balsam gibi ünlüler de filmde Henry Fonda’ya eşlik ediyorlar. Hepsinin performansı mükemmel. Hatta mükemmelden de fazla.

Bir klasik film olarak sinemaseverlerin, polisiye bir film olaraksa polisiyeseverlerin mutlaka izlemesi gereken bir yapıt 12 Öfkeli Adam.

En Son Yazılar