Gencoy Sümer’in Yeni Polisiye Romanı: Mavi Kolye

Diğer Yazılar

Funda Menekşe
Funda Menekşe
Çocuklar için, sevimli öyküler yazarken ne ara cinayet kurguları tasarlamaya geçtiğini kendisi de bilmiyor. Bildiği bir tek şey var ki; yazmayı seviyor.

Gencoy Sümer’in yeni romanı Mavi Kolye, Temmuz ayının son günlerinde kitap dünyasına bomba gibi bir giriş yaptı. İşte o ilk gün, birçok polisiye okuru gibi bende de bir heyecan oluştu. Çünkü yazarın daha önceki üç kitabını büyük bir keyifle okumuştum. Gencoy Sümer’in, daha önce Feneryolu Cinayetleri’nde okurla buluşturduğu ünlü dedektifi Kerim Ülkü’nün bu kez kimin peşine düştüğünü öğrenmek için ben de hemen kitabın peşine düştüm. Kimi benden, kimi dağıtımcılardan kaynaklı sebeplerle kitap elime geç ulaşmamış olsa bu yazı bir önceki sayımızda yer alacaktı.

Herdem Polisiye etiketiyle piyasaya çıkan ve üç yüz on yedi sayfalık bir kurgu olan Mavi Kolye, Gencoy Sümer’in tüm kitaplarında alışılageldiği üzere daha ilk sayfalarında okuru avucunun içine alıyor. Yazarın diğer kitaplarında duyumsadığım o tanıdık tadı -yani bir Agatha Christie kitabı okuyormuşum gibi hissetmek- bu kitapta yine aldım. Doksanların sonunda, Zonguldak’ın Filyos kasabasında geçen, çevremizde gördüğümüz ya da görmemiz muhtemel karakterle oluşturulan kurgu, enfes bir anlatımla birleşiyor ve bizleri polisiyenin olmazsa olmaz sorularının peşine düşmeye zorluyor:

Katil kim?

Cinayet ne sebeple işlendi?

Cinayet nasıl işlendi?

Mavi Kolye’de, sade ve akıcı dili, üslubundaki yetkinlikle Gencoy Sümer bizi güvenli sularda bir gezintiye çıkarıyor; son dakikalara kadar o güvenli sularda heyecanlı ama aynı zamanda huzurlu bir yolculukta hissediyorsunuz kendinizi. Son dakikalara yani son sayfalara kadar… Acaba o son dakikalarda bize fırtına yaşatan nedir? Bu soruyu elbette cevaplamayacağım, ancak büyük bir ters köşeyle olmaz dediğimizi olduran yazarımızın kitabını okuyarak bu gizemi çözebilirsiniz.

Polisiye türünde bir kitabın inceleme yazısını yazmak oldukça zorlayıcıdır. Kitabı okumuş, olayı dedektifle birlikte adım adım çözmüş biri olarak aldığınız hazzı, kitabı okuyacak olan okurun da alabilmesi için hem merak uyandırıcı hem de gizemi koruyacak cümleler kurmanız gerekir. Karakterler, yerler üzerine kuracağınız yanlış bir cümle ile tüm sırların ortaya dökülmesine sebep olabilir, yazarın ilmek ilmek dokuduğu kurguyu açık edebilirsiniz. İşte sırf bu sebeple ben de bu yazıyı yazmaya başlamadan önce polisiyenin kraliçesinden esinlenerek sizler için bir ön hazırlık yaptım.  Agatha sevenler yazarın kitaplarının başındaki kısmı hatırlarlar. Ben çok severim o kısımları okuyarak kurgu üzerine fikir yürütmeyi. Haydi, biz de bunu Mavi Kolye için yapalım. Bakalım başarılı olabilecek miyiz?

MAVİ KOLYE İLE İLGİSİ OLANLAR:

İhsan Ayverdi: Zengin bir iş adamı. Kasabaya yatırımlar yapmıştı. Vakıf kurmayı planlıyordu.

Neval Ayverdi: İhsan Bey’in kendinden yaşça küçük ikinci eşi. Bir kediye benziyordu.

Yasemin Aksoy: İş adamının yaşından olgun davranışlı kızı. Babası ve eşi arasında kalıyordu.

Mete Ayverdi: İhsan Bey’in şımarık ve boşboğaz oğlu. Babasının nüfuzuna sığınıyordu.

Burak Aksoy: İhsan Bey’in kimya mühendisi olan damadı. Son zamanlarda çok keyifsiz görünüyordu.

Çetin Yıldırım: Yakışıklı bir mimar. Sahile yapılacak olan otelin tasarımını hazırlıyordu.

Zeynep Demirkan: Evin hizmetçisi. İhsan Bey’e çok sadıktı.

Ali Rıza Özdemir: İşçi sendikasının lideri. Fabrikada yaşanan gelişmelerden dolayı öfkeliydi.

Profesör Azmi Petek: Kasabada arkeolojik kazılar yapan heyetin başkanı. İhsan Bey ile olan samimiyeti bozulmuştu.

Nazmi Duman: Dağlarda hazine arayan avare bir adam.

Vedat Beyaz: Babasının kurduğu yerel gazeteyi yöneten eski bir avukat. Dedikodulara inanmıyordu.

Başkomiser Murat: Cinayeti çözmek için görevlendirilmişti. Bir an önce katili yakalamak istiyordu.

Ve KERİM ÜLKÜ

KERİM ÜLKÜ’NÜN ELİNDE ŞU İPUÇLARI VARDI:

  • Bir antika sikke
  • Koruda parlayan ışık
  • Gümüş saplı biftek bıçağı
  • Çok soğuk bir gece
  • Kırk iki numara ayak izleri
  • Ezan saati
  • Sigara izmaritleri

KERİM ÜLKÜ’NÜN ŞU SORULARI YANITLAMASI GEREKİYORDU:

  • Depoda yaşanan hırsızlıkların olayla bağlantısı var mıydı?
  • Korudaki buluşma kimler arasında olmuştu?
  • O gece evden dışarı çıkanlar kimlerdi?
  • Gazeboda sigara içen kimdi?
  • Kimler cinayetten fayda sağlayacaktı?
  • Kasaba dedikodularının arkasında yatan gerçek neydi?
  • Medusa heykeli neredeydi?

 

Ne dersiniz, başarabildik mi?

Eğer dili akıcı, kurguları merak uyandırıcı yazarımızla henüz tanışmamışsanız ilk kitabından başlayabilir, bu muhteşem yolculuğu Filyos’ta tamamlayabilirsiniz.

Kaleminiz daim, okurunuz bol olsun Gencoy Sümer. Sizinle yolu kesişen her okurun, onlar için bıraktığınız ipuçlarını takip etmekten vazgeçmeyeceğine eminim.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
spot_img

En Son Yazılar