Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

Göl kıyısındaki ev – Gizem kitapları

Diğer Yazılar

Ramazan Atlen
Ramazan Atlen
1984 yılında Uşak’ta doğdu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Doktorluğun yanı sıra İngilizceden polisiye roman çevirileri yapıyor. Türkiye’nin Polisiye Dergisi Dedektif Dergi’nin 2021 yılında düzenlediği 2. Zehirli Kalem Öykü Yarışması’nda birincilik ödülü aldı. Öykü, deneme ve incelemeleri Dedektif Dergi’de ve çeşitli öykü seçkilerinde yayınlanmaya devam ediyor. Evli ve iki çocuk babasıdır.

Son yıllarda polisiye edebiyata yönelik görece ilgi, kendini yalnızca roman türünde eserlerde değil hikâye derlemeleri ve öykü kitapları şeklinde de gösterdi. Bu örneklerden birisi de Gencoy Sümer’in on bir gizemli öyküsünden oluşan Göl Kıyısındaki Ev isimli kitabı.

Göl Kıyısındaki Ev’i yazarın ilk romanı olan Feneryolu Cinayetleri’ni büyük bir beğeniyle okuduktan sonra aynı beklentiyle elime aldım. Gizemli öyküler alt başlığıyla sunulan kitap; dedektif serüveni, gerilim, korku, dram ve fantastik türde hikâyelerden oluşuyor. Şimdi bu hikâyelerin bazıları hakkında sürpriz bilgiler vermeden kısa değinilerde bulunmak ve sonda da genel bir değerlendirme yapmak istiyorum.

Göl Kıyısındaki EvBir kapalı oda cinayeti başlıklı hikâye kitapta en çok beğendiğim hikâye oldu. Feneryolu Cinayetleri’nden tanıdığımız özel dedektif Kerim Ülkü bu öyküde kapalı bir odada işlenen bir cinayeti çözüyor. Genç bir kadınla evli olan bir profesörün çalışma odasından bir el silah sesi duyulur. Evin genç hanımı ve hizmetçi odaya koştuklarında kapı kilitli olduğundan içeri giremezler. Daha sonra bahçıvana kapıyı açtırdıklarında profesörü kafasından silahla vurulmuş halde bulurlar. İlk başta olay intihar gibi görünmekteyse de kısa süre sonra maktulün kendini öldürmüş olamayacağı anlaşılır. Çünkü kurşun yarası sol şakaktadır ve maktulün sol eliyle ateş etmesine engel olan bir sakatlığı vardır. Bu durumda işin içinden çıkamayan cinayet masası komiseri, Kerim Ülkü’ye başvurur. Ünlü dedektif, komiserin anlattıklarını uzun uzadıya dinler ve gerçekten de imkânsız gibi görünen bu muammayı büyük bir beceriyle çözer.

Otuz yıl sonra isimli hikâyede emeklilik günlerini geçirmekte olan bir hâkimin iç dünyasına şahit oluruz. Artık yaşlanmıştır, yapacak bir işi yoktur, günler sıkıcı bir şekilde geçmek bilmemektedir. Bu yüzden bu boğucu rutinin dışına çıkmak isteyen kahramanımız haftada bir gün ailesine yalan söyleyerek bir alışveriş merkezine gitmekte, orada bir kafeye oturup insanları incelemekte, onların hayatları hakkında tahminlerde bulunmaktadır. Bir gün yan masadaki bir adamla yanındaki kadın hakkında kendince yorumlarda bulunurken adamın kendisine dikkat kesildiğini görür ve bakışlarından rahatsız olduğunu zannetse de işin aslı farklıdır.  Geçmiş günahları insanın eninde sonunda yakasına yapışır mesajı veren hikâye şaşırtıcı ilerleyişi ile keyifle okunuyor.

Bir Zamanlar Yeşilçam’da isimli hikâye aslında Feneryolu Cinayetleri isimli romanda da yer alan bir parça. Romanı okumayanlar için yıldızı yavaş yavaş sönmeye başlamış yaşlı bir aktörle yapılan bir röportaj şeklinde de okunabilir bu hikâye. İçinde bir cinayetten de bahsediliyor ama bu cinayetin çözümü için Feneryolu Cinayetleri’ni okumak gerekiyor.

Aynadaki Cin:  Gencoy Sümer bu hikâyede Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalını esrarlı bir hikâye şeklinde yeniden yorumlarken başrole cadının aynasının içine hapsolmuş bir cini koymuş. Bu ilginç denemenin neticesinin tatmin edici olduğunu düşünüyorum.

Bir polisiye sever olarak kitaptaki öykülerin tamamının suç konulu olmasını yeğlesem de yazarın akıcı üslubu sayesinde kitabı elimden bırakamadan okuyup bitirdim ve çok keyif aldım. Kitaptaki bazı hikâyelerin Türkçe suç edebiyatı örnekleri arasında klasikleşeceğini düşünüyorum. Bu tür örneklerin çoğalması polisiye edebiyatımız için önemli bir kazanç olacaktır. Umarım okurlar da ilgi gösterirler.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

En Son Yazılar