• Zehirli Kalem Öykü Ödülü
  • Katkıda Bulunanlar
  • Blog
  • Sayılar
    • Dedektif 32. Sayı
  • Reklam
    • Sık Sorulan Sorular
      • Bulmacalar
      • Bilim Kurgu
      • Tüm Hikayeler
      • Hikaye Dinle
      • Tüm Makaleler
      • Röportajlar
      • Kitaplar
Dedektif | Polisiye Dergi

ipuçlarını takip edin!

Dedektif
  • Zehirli Kalem Öykü Ödülü
  • Katkıda Bulunanlar
  • Blog
  • Sayılar
    • Dedektif 32. Sayı
  • Reklam
    • Sık Sorulan Sorular
      • Bulmacalar
      • Bilim Kurgu
      • Tüm Hikayeler
      • Hikaye Dinle
      • Tüm Makaleler
      • Röportajlar
      • Kitaplar
  • Dedektif Dergi 19. Sayı
  • Hikaye

Yazar mı? Katil mi? | Krystian Bala ve Liu Yongbiao

  • Yasin Yıldız
  • 17 Şubat 2020
  • 4 dakika okuma
krystian bala dedektif dergi
krystian bala dedektif dergi
Beğeni
Tweet
Paylaş
Beğeni

Polisiye öykü ve romanlar, ilk başlarda ayrı bir tür olarak kabul edilmese de uzun yıllardan beri edebiyatın köşe taşlarından birisini oluşturmakta ve özellikle son yıllarda giderek artan bir ilgiyle okunmaktadır.

Katil kavramı, suçun bir cinayet olduğu polisiye edebiyatın olmazsa olmazıdır. Sayfalar boyunca olaylar gelişir, kader ağlarını örer ve dedektifimiz türlü zorlukların üstesinden gelerek bir şekilde emeklerinin karşılığını alır. Bizler de okurlar olarak bu düğümün çözümüne büyük bir hayranlıkla tanıklık ederiz. Kitabın arka kapağını kapattığımızda katilin kim olduğunu öğrenmiş oluruz. Hatta tahminimiz doğru çıkmış ise büyük bir keyif ile bir sonraki macera için sabırsızlanırız.

Yazmak, zeka gerektiren bir iştir. Olayın kurgusu, karakterlerin gelişimi ve zaman döngüsü gibi kavramlar birbiri ardına cümlelerle dizilir ve zihnimizde adeta bir sinema perdesi gibi canlanır.

Yazar, çoğunlukla büyük bir ustalıkla katili okuyucudan gizler. Kitabın son satırlarına dek bu sır perdesi aralanmaz. Peki, okurlar olarak hiç düşündünüz mü; yazar bu olayları kurgulayıp sözcüklere dökerken nasıl bir hissiyat içerisinde olur? Cevabınızı duyar gibiyim; adeta yaşar gibi değil mi? Ya bu yaşamak olayı, gerçekten deneyimlenen bir hâl alırsa nasıl olurdu?

Çok ilginç bir biçimde, edebiyat dünyasında zaman zaman bu gibi olaylara rastlamak mümkün. Geniş kitlelerce okunan, olumlu eleştiriler alan, bazıları milyonlarca satmış eserlerdeki katilin, aslında  yazarın ta kendisi olduğuna ilişkin haberler, zaman zaman tüm dünyayı derinden sarsmıştır.

Birçok insan şiddete karşı olduğunu söyler. Doğal olan da budur. Ancak, hepimizin, içimizdeki kötülüğün dışa yansımasına engel olamadığımız anlar olmuştur, olmaktadır ve daima da olacaktır. Önemli olan, bu düşüncelere, eyleme geçmeden evvel engel olabilmektir.

Katillerin kirli tarihi, bizlere bu kişiler hakkında pek çok ortak çıkarım yapabilme imkânı verir. Bazı kişilerce, özellikle seri katillerin oldukça zeki olduğu dile getirilmektedir. Yazmak kavramının da zeka gerektiren bir eylem olduğundan bahsetmiştik. Bu durumda, karmaşık cinayet kurguları yaratabilen bir yazarın, pekâlâ bunları hayatının bir anında yaşayıp tecrübe etmiş olması da imkan dahilindedir.

Ben de bu yazıda, yakın tarihte buna benzer durumlara verilebilecek iki örneği sizlere sunmak istedim.

Liu Yongbiao
Şüphelilerin Liu Yongbiao ve Wang’ın polis imajı.

Liu Yongbiao

İlk örneğimiz Çinli yazar Liu Yongbiao. Kendisi 2010 yılında Günahkar Sır (The Guilty Secret) isimli bir kitap yazmış ve bundan üç sene sonra, 2013 yılında Çin Yazarlar Derneği’ne kabul edilmişti. Uzun yıllar boyunca yazarlık kariyerine devam eden yazar bu alanda yerel ödüller de kazanmıştı. Takvimler 2017’yi gösterdiğinde altmış dört yaşında olan yazar, Çin polisinin gelişen teknolojinin nimetlerinden yararlanarak çözdüğü bir cinayet soruşturmasının sonucunda, dört kişinin ölümünden sorumlu tutuldu. 29 Kasım 1995’te bir pansiyonda öldürülen bu dört kişinin katili, altmış bin parmak izinin analiziyle yazar Liu ile suç ortağı Wang çıktı.

Yazar, polis onu almaya geldiğinde “Uzun süredir sizi bekliyordum. Nihayet yıllardan beri çektiğim ızdıraptan kurtulacağım!” diyerek herkesi şaşırtmıştır.

Krystian Bala

Bu konudaki bir diğer örnek ise Polonya’dan. Polonya polisi takvimler 2007’yi gösterirken, 2000 yılında işkence edilerek öldürüldükten sonra nehre atılan bir işadamının katil zanlısı olarak polisiye roman yazarı Krystian Bala’yı tutukladı. Yazar, bir gazetede okuduğu cinayet haberinden etkilenerek kaleme aldığını belirttiği ve 2003’te yayınlanan Amok adlı romanında, işadamı Dariusz J’nin cinayetini, en ince ayrıntısına kadar anlatmıştı.

Polis soruşturmasında herhangi bir delil elde edilememişti. Faili meçhul cinayet, televizyonlarda bile aktüel programlara konu olmuş, kanala telefon eden ve Uzakdoğu’dan aradığını belirten bir kişi, cinayetin çözülmesinin pek mümkün görünmediğini bile söylemişti.

Ancak gelen bir ihbar işin seyrini tamamen değiştirdi! Kimliğini açıklamayan itirafçı, cinayetin çözümü için yazar Bala’nın Amok adlı romanını işaret ediyordu. Yapılan incelemede, kitaptaki cinayetin işadamı Dariusz’un olayı ile tamamen örtüştüğü saptandı. Soruşturmada ayrıca, Bala’nın boşandığı eşinin işadamını tanıdığı da ortaya çıktı.

Bala mahkemede, mükemmel cinayet kurgusu yaratma tutkusunun olduğunu ve romanını da gazete haberinden yola çıkarak yazdığını söyleyerek suçlamaları reddetti. Ancak kitapta, kurbana ait kimsenin bilemeyeceği bilgiler de yer alıyordu. Polis baskını ile gözaltına alınan yazarın evindeki notlardan, başka bir cinayeti daha planladığı ortaya çıktı. Ayrıca cinayetin incelendiği televizyon kanalını arayan kişinin de o olduğu anlaşıldı! Mahkeme sonucunda Bala, yirmi beş yıl hapse mahkum edildi.

Halen cezaevinde cezasını çekmekte olan yazarın, katil olduğu medyaya yansıyınca, ilk zamanlarda çok fazla satmayan Amok romanı, başta Polonya olmak üzere tüm dünyada satış rekorları kırdı.

Görüyorsunuz, kimi zaman polisiye yazarları da akıl almaz bir şekilde olayların gerçek faili olabiliyor. Kim bilir; şu anda okumakta olduğunuz polisiye kitabın faili de yazarıdır, olamaz mı?

Cinayetlerin yalnızca kitap satırlarında kalması dileği ile, iyi okumalar dilerim.

Unutmayın; iyi polisiye iyi edebiyattır!

Yasin Yıldız
Yazılarını Oku

Yorum Bırakın:

yorum

Yasin Yıldız

Önceki Yazı
  • Dedektif Dergi 19. Sayı
  • Makale

Makale: Aydın Arıt’ın “Sapıklar” İsimli Romanı

  • Ramazan Atlen
  • 17 Şubat 2020
Oku
Sıradaki Yazı
endevaour funda menekşe dedektif dergi
  • Dedektif Dergi 19. Sayı
  • Makale

Dizi: Endeavour

  • Funda Menekşe
  • 17 Şubat 2020
Oku
Mutlaka Oku
kaçış hikayeleri
Oku
  • Dedektif Dergi 27. Sayı
  • Hikaye

Tilda ve Diğerleri: Bangkok’ta Kalmak İsteyeceğiniz Son Yer: Bangkok Hilton | 27

  • Tuğba Turan
  • 17 Ekim 2020
Oku
  • Dedektif Dergi 27. Sayı
  • Hikaye

Beni Güzel Hatırla | 1

  • Derin Gezmiş
  • 17 Ekim 2020
Oku
  • Dedektif Dergi 27. Sayı
  • Hikaye

Niyazi

  • Yeşim Yörük
  • 17 Ekim 2020
Oku
  • Dedektif Dergi 27. Sayı
  • Hikaye

Taş, Kağıt, Makas!

  • Gamze Yayık
  • 16 Ekim 2020
Oku
  • Dedektif Dergi 27. Sayı
  • Hikaye

İnsta’ndan Öptüm Seni

  • Güneş Barguş
  • 16 Ekim 2020
Oku
  • Dedektif Dergi 27. Sayı
  • Hikaye

Yeşil Kapılı Ev | 1

  • Esra Gürel Şen
  • 16 Ekim 2020
Oku
  • Dedektif Dergi 27. Sayı
  • Hikaye

Ne Bileyim Ben

  • Deniz Öztürk
  • 16 Ekim 2020
Oku
  • Dedektif Dergi 27. Sayı
  • Hikaye

3 Aylık Ceza

  • Yasin Yıldız
  • 16 Ekim 2020
about
Dedektif Dergi’de

Sizin de yazılarınız yayınlanabilir:

Dedektif Yazarı Olmak İçin Tıkla
32. Sayıyı Şimdi Okuyabilirsin:
Dedektif Sayı 32

Dedektif'in yeni sayısını ücretsiz, PDF olarak okumak için lütfen e-mail listemize üye olunuz:

* gerekli bilgi
Dedektif | Polisiye Dergi
  • Zehirli Kalem Öykü Ödülü
  • Bize Ulaşın
  • Dedektif Dergi Sayıları
  • Türkiye Polisiye Yazarları 🇹🇷
  • Dedektif’te Yazar Olmak
  • Sık Sorulan Sorular:
  • Hakkımızda
Polisiye Dergi Dedektif’in yayınlandığı dedektifdergi.com sitesinin ve yazarlarının hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda belirtilen hükümlerle korunmaktadır. Dedektif’de yer alan içerikler kopyalanamaz, değiştirilemez ve diğer dijital alanlarda (web sitesi, blog, vb.) yayınlanamaz. Dedektif’de yer alan öykü ve makalelere link verilerek atıf yapılabilir, içerikler kaynak olarak gösterilebilir.Alıntı yapmak için, izin almak, yazarın adını belirtmek ve yazının yayınlandığı bu sitedeki sayfaya link vermek, hem yasal hem de etik açıdan zorunludur. Alıntılarda kesinlikle değişiklik yapılamaz.

Aradığınızı yazıp enter'a basın. Bakalım sitede var mı.