Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

Yeni Sayı Çıktı!

En son hikaye, röportaj ve yazıları şimdi tıklayıp ücretsiz okuyabilirsiniz!

YeniSayı Çıktı

Polisiye Dergi Dedektif'in yeni sayısını şimdi ücretsiz okuyabilirsin!

MESUT DEMİRBİLEK’LE POLİSİYE VE GÜNCEL HAYATA DAİR UFAK BİR ŞÖYLEŞİ

Diğer Yazılar

Gamze Yayık
Gamze Yayık
Gamze Yayık. 1972 yılında doğdu. Babasının memuriyeti nedeniyle Türkiye’nin farklı şehir ve okullarında süren eğitimi, Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden 1994 yılında mezuniyetiyle son buldu. İşsiz bir mühendis olarak başladığı yetişkinliğini Ying Yang mahlasıyla DivxPlanet sitesinde polisiye dizi ve filmlere gönüllü altyazı çevirmenliği, altyazı editörlüğü yaparak geçirdi. En büyük tutkusu olan kitaplardan ve okuyup öğrenmekten asla vazgeçmedi. İzmir’de yaşıyor. Halen Handan Gökçek’in “Yaratıcı Yazarlık” Atölyesi’nde polisiye okuma tutkusunu yazma uğraşına çevirmeye çabalayan bir öğrenci.

Mesut Bey, Dedektif sayfalarına hoş geldiniz. Polisiye okurları sizinle ilk olarak Onur Akhan ile birlikte kaleme aldığınız Cinayet Sohbetleri ve Hepimiz Katiliz kitaplarıyla tanıştı. Sonra April Yayınları etiketiyle basılan ve Algan Sezgintüredi ile birlikte yazdığınız yarı kurgu Kavgaz serisinin ilk iki kitabını okuduk: Kavgaz Çantacı ve Pilot. İlgili okurlar siz, meslek hayatınız ve kitaplarınız üzerine verdiğiniz röportajlara internet üzerinden kolayca ulaşabilir. Müsaade ederseniz daha çok bugünlerde sizi meşgul eden işleriniz üzerinden sohbet etmek istiyorum.

Oldukça aktif ve dolu dolu geçen bir hayatınız var. İstanbul Cinayet Büro’da geçen vaka ve başarı dolu dokuz sene sonrası Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nda Merkez Organize Suçlar Şube Müdürlüğü, sizin kurduğunuz şimdiki adı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı olan Yüksek Teknoloji Suçları Şube Müdürlüğü ve Kriminal Polis Laboratuvarları Daire Başkanlığı bünyesindeki Merkez Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube’nin Müdürlüğü. Pek çok emniyet mensubunun hayallerini süsleyen görev ve sorumluluklar. Mesut Demirbilek son günlerde neler yapıyor?

Öncelikle bu röportaj daveti için çok teşekkür ederim. Sorunuza cevap vermek için 2005 yılında Emniyet Müdürlüğü rütbesinde iken emekli olduğum dönemden bugüne neler yaptığımı kısaca anlatmamın daha doğru olacağını düşünüyorum. 22 yıl emniyet teşkilatında aktif olarak görev yaptıktan sonra özel sektörde hizmet vermeye başladım. 13 yıl kadar çeşitli sektörlerde yer alan çok uluslu şirketlerde yöneticilik yaptım. 2018 yılında girişimciliğe soyunarak kendi şirketimi kurdum. Amacım bugüne kadar hem kamuda hem de özel sektörde güvenlik alanında sahip olduğum tecrübelerimi ve bilgimi yeni teknolojilerle birleştirerek etkili ve değer katan çözümler üretmekti. My Security Analytics isimli şirketim bu vizyonla doğdu. Dijitalleşmenin doruğa çıktığı son 6 yılda verinin gücüne ve geleceğine inanarak yolculuğumuza devam ediyoruz. Bu yolculukta son birkaç yıl içinde FinalCheck ve Securitma şirketlerini de kurarak ekosistemimizde yeni girişimlerde bulundum. Bu arada bunları yaparken polisiyeden de uzak kalmadım. Bulduğum her fırsatta polisiye yazarlarına ve yapımcılarına memnuniyetle destek olmaya çalıştım. Sorunuza gelecek olursak, son dönemlerde profesyonel işlerim dışında iki konuyla yoğun olarak ilgileniyorum; Birincisi sevgili Algan Sezgintüredi ile birlikte yola çıktığımız Kavgaz polisiye roman serimizin üçüncü kitabı üzerine harıl harıl çalışıyoruz, ikincisi ise “yapay zeka ve suç” alanında bir araştırma kitabı hazırlamak için çalışmalar yapıyorum. Bu nedenle yapay zeka konusundaki tüm gelişmelerle yakından ilgilendiğimi söyleyebilirim. Hatta yapay zekanın son dönemde en sık ve derin bir şekilde sohbet ettiğim bir “kişilik” olduğunu söyleyebilirim.

Hayatta, kurguda rastlasak abartılı bulacağımız tesadüfler oluyor. POYABİR (Türkiye Polisiye Yazarları Birliği) başkanı, yazar ve çevirmen Algan Sezgintüredi ile yollarınız bir TV programında kesişti. O polisiye edebiyatta farklı bir tarz denemeyi, siz de çözümünde bizzat görev aldığınız vakaları anlatmayı planlıyordunuz. Bu hoş tesadüf biz polisiye okurların Mutlu Kavgaz ile tanışmasına vesile oldu. Bildiğim kadarıyla Kavgaz maceraları için dokuz kitap planlandı. Üçüncü kitabı ne zaman okuyacağız? Mutlu Komiser bu sefer hangi davayı çözecek?

Üçüncü kitabımızı bitirmek üzereyiz ve bu kitapta Mutlu Komiser, İstanbul’da gerçekleşen gizemli bir cinayeti çözmeye çalışacak. Kitapta yine o dönemde çözdüğüm ve Türkiye gündeminde uzun süre sansasyon olan bir olayı baz alıp kurguyla birleştiriyoruz. İlk iki kitabımızda olduğu gibi olayları çözerken yaşadığım heyecanı şimdi tekrar yaşıyorum. Algan Sezgintüredi gibi bir üstatla bu kurguyu yapmak heyecanımı kat be kat artırıyor.

Polis Teşkilatı’nda komiser yardımcılığından emniyet müdürlüğüne, 22 senelik devlet memurluğundan özel sektör çalışanı pozisyonuna, ulusal ve uluslararası pek çok meslek birliği üyeliğine darken unvanlarınızı saymakla bitiremeyeceğim. Peki, tüm bunların yanında bir kitap fuarında, yazar olarak okura imza vermek nasıl bir histi? Genç Mesut Demirbilek, Columbo ve Baretta izlerken polis olmayı hayal etmişti ama yazarlığı hayal etmiş miydi? Hemen ekleyeyim, şimdi hayalleriniz neler?

Kitap fuarında yazar olarak okurlarla buluşmak benim için çok özel bir deneyimdi. Gençken polis olmayı hayal ederdim, ama yazarlık hiç aklıma gelmezdi. Şimdi ise hayalim,9 kitaplık  Kavgaz serisiniAlgan ile birlikte tamamlayarak polisiye edebiyatına daha fazla katkı sağlamanın yanı sıra  özellikle yapay zeka ve  suç üzerine yazdığım araştırma kitabını okuyucularla buluşturmak. Çünkü uzun süredir sorduğum ve araştırdığım “Yapay zeka suç işler mi?” sorusunun cevabı için artık fazla zaman kalmadığını düşünüyorum.

Polisiye öykü ve roman yazarlarının en büyük eksikliklerinden biri, Türk polis teşkilatı prosedürlerini bilmemek. Bu nedenle kurgularımızı genelde izlediğimiz veya okuduğumuz yabancı kaynaklara dayanarak yapıyoruz. Bu da Türk polisiye edebiyatının gerçekten ve özgünlükten uzak olmasına neden oluyor. Sizin, polisiye yazarlarını bu ülkedeki prosedür ve işleyiş ile ilgili bilgilendirmeyi misyon edindiğinizi biliyorum. Bunu çok takdir ettiğimizi bilmenizi isterim. O sıkıcı evrak ve emir komuta detaylarını sizin hoş sohbetinize yedirilmiş biçimde dinlemek bir keyif. Kavgaz serisi bu açıdan biz kurgu yazarlara iyi bir örnek oluşturdu. Gerçek, kurgu ile okunur hâle geldi. Proje kafanızda ilk oluştuğunda bunu planlamış mıydınız? Okurdan, polisiye yazarlardan ve kitap eleştirmenlerinden nasıl geri dönüşler aldınız? Sizce bu kitaplar misyonunuza doğru hizmet etti mi?

Evet, Kavgaz serisini oluştururken amacımız, o tarihteki şartlara uygun olarak gerçek polis prosedürlerini ve işleyişini kurgulara yansıtmak oldu. Okurlardan ve eleştirmenlerden çok olumlu geri dönüşler aldık. Bu kitapların polisiye yazarlarına ilham verdiğini ve misyonumuza hizmet ettiğini düşünüyorum. Okurlar sadece cinayetlerin  nasıl çözüldüğünü değil, her kitapta o günün şartlarını, olaylarını ve bakış açılarını da öğrenmiş oluyorlar.

Analitik ve sistemli çalışan birisiniz. Dürüst olmak gerekirse bu, ülkemizde hasretini çektiğimiz türde bir nitelik. Verdiğiniz istatistiki bilgiler biz polisiye yazarları için çok aydınlatıcı ve kurgularımız için faydalı bir kaynak. Bu nedenle şunu sormak isterim. Ülkemizde sosyoekonomik şartlar gittikçe kötüleşiyor. Eğitim politikasının başarısızlığı ve kadının, farklı cinsel yönelimli bireylerin ve göçmenlerin itibarsızlaştırılması nedeniyle suçlu profili değişti mi? Son dönemde ülkemizde en çok işlenen suçlar neler?

Evet, sosyoekonomik şartların kötüleşmesi ve eğitim politikasının başarısızlığı suçlu profilini değiştirdi. Kadınlar, farklı cinsel yönelimli bireyler ve göçmenler üzerindeki baskılar ve itibarsızlaştırma, suç oranlarını ve suç türlerini etkiledi. Son dönemde en çok işlenen suçlar arasında siber suçlar, organize suçlar ve ekonomik suçlar yer aldığını söyleyebilirim. Bunun yanı sıra ateşli silahlara erişiminin artması sonucunda cinayet faillerinin ilk tercihlerinin ateşli silahlar olduğuna şahit oluyoruz; Son 20 yılda kadın kurbanların oranının yüzde onbeşlerden yüzde yirmilere çıktığını görüyoruz; 18 yaş altı çocukların ateşli silahlara erişimi arttığı için çocuk katillerin de profili değişiyor. Siber suçların sayısı binler değil onbinlerle ifade ediliyor; Siber ortamlar üzerinden yapılan dolandırıcılıklar yüzünden binlerce insan ve şirket mağdur oluyor, para kaybediyor ve hatta insanlar hayatını kaybediyor. Türkiye batılı ülkelere yapılan siber saldırıların kaynaklandığı ülkeler sıralamasında sürekli ilk üçte yer alıyor. Kısacası dünya değiştiği gibi suç formları ve suçlu profilleri de hızla değişiyor.

Sizi daha fazla yormadan son dönemde okuduğunuz polisiye romanları, izlediğiniz ve tavsiye edebileceğiniz dizi, film veya belgeselleri sorarak bu yazıyı sonlandırayım…

Son dönemde okuduğum polisiye romanlar arasında Algan Sezgintüredi’nin eserleri ve yabancı yazarların kitapları var. Özellikle Agatha Christie ve Arthur Conan Doyle’un eserleri benim için her zaman ilham verici olmuştur. İzlediğim ve tavsiye edebileceğim diziler arasında “Mindhunter” ve “True Detective” bulunuyor. Bu diziler, suç psikolojisi ve dedektiflik üzerine derinlemesine analizler sunuyor. Ayrıca, “Making a Murderer” ve “The Jinx” gibi belgeseller de suç dünyasına dair önemli bilgiler ve perspektifler sunuyor.

Dedektif okurları adına teşekkür ediyor, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz.

En Son Yazılar