Selamlar!
Efsane oyuncu kadroları ve etkileyici birbirinden muhteşem senaryolarıyla kiralık katil temalı filmlerle bu sayımızı renklendirmek isterim. Hemen başlayalım:
YANLIŞ NUMARA

Orijinal film adı: Sorry, Wrong Number
IMDB: 7,3/ 10
Tür: Dram, Gerilim, Gizem, Kara-Film
Süre: 1 sa. 29 dk.
Renk: Siyah, Beyaz
Yapım yılı: 1948
Ülke: ABD
Yönetmen: Anatole Litvak
Oyuncular: Barbara Stanwyck, Burt Lancaster, Ann Richards
Küçük yaşta annesini kaybedince, Leona’yı babası el bebek gül bebek büyütmüş, her isteğini yerine getirmiştir. Şımarık yetişen zengin Leona günün birinde fakir olan Henry ile tanışır ve evlenir. Zenginlik ve şatafat her ne kadar Henry’nin hoşuna gitse de, zamanla kendi ayakları üzerinde duramamak onu rahatsız edecektir. Leona da ona bu özgürlüğü vermeye niyetli değil gibidir. Sıklaşan kavgaları zaten hassas olan Leona’yı iyice yorar ve onu yatağa bağlı histerikli bir kadın haline sokar. Bir gece evde tek başına kalan Leona, Henry’e telefonla ulaşmaya çalışırken hatlarda bir sorun çıkar ve iki adamın bir cinayeti planlamasına şahit oluverir! Cinayeti önlemek için ulaşabildiği herkesi aramaya başlayan Leona, bir süre sonra korkunç gerçekle de yüzyüze kalacaktır. Peki Leona’yı bekleyen bu gerçek nedir?

Lucille Fletcher’in aynı isimli radyo tiyatrosundan uyarlanan film, kara film türünün en orijinal hikaye ve atmosferine sahip. Filmin müziği ise birçok kara filmin müziğine imza atmış Franz Waxman’a ait. Başrollerde izlediğiniz Barbara Stanwyck ve Lancaster o kadar beğenilmiştir ki,iki yıl sonra filmin 60 dakikalık radyo uyarlamasında dinleyiciler bu iki ismin rollerini seslendirdiğini duyacaktır. Yönetmen Litvak’ın bize aksiyon sahneleri olmadan; sadece yatağında yatan ve telefonla konuşan bir kadınla müthiş bir gerilim yaratılabileceğini kanıtladığı bu başyapıt dönemine göre “geriye dönüş (flashback)” anlatım tekniği ile de farkını ortaya koymaktadır. Film o kadar ince dokunuşlara sahiptir ki bunda sinematograf Polito’nun gölge oyunları ile Leona’nın lüks Manhattan dairesini bir hapishane gibi yansıtmasının da etkisi büyüktür.

Efsane telefon sahnesiyle başlayan ünlü korku filmi “Çığlık” ın bu filmin telefon sahnesinden etkilenilerek oluşturulduğu bilgisini de paylaşarak “Yanlış Numara”yı izleme listenize eklemenizi şiddetle öneririm.
TRENDEKİ YABANCI

Orijinal film adı: Strangers on a Train
IMDB: 7,9/ 10
Tür: Dram, Gerilim, Cinayet, Kara-Film
Süre: 1 sa. 41 dk.
Renk: Siyah, Beyaz
Yapım yılı: 1951
Ülke: ABD
Yönetmen: Alfred Hitchcock
Oyuncular: Farley Granger, Robert Walker, Ruth Roman, Leo G. Carroll, Patricia Hitchcock
Genelde bilinmeyenden, tanınmayandan korkar insanoğlu. Belki de haklıdır… Başarılı ve ünlü bir tenisçi olan Guy’ın bir problemi vardır: Çok sevdiği Anne ile yıllardır kağıt üzerinde evli kaldığı sadakatsiz karısının ondan boşanmaması nedeni ile evlenememesi! Bu derdini trende tanıştığı Bruno’ya anlatınca Bruno ona şok edici bir teklifte bulunur: Çapraz cinayet! Bruno’nun babasını öldürmesine karşılık, o da Guy’ın karısını öldürecektir! Bu teklifi ciddiye almayan Guy, günün birinde karısının bir cinayete kurban gittiğini haber aldığında artık dönülmez bir yola istemeden de olsa girdiğini anlayacaktır. Peki cinayet borcunu ödemesi beklenen Guy’ı nasıl bir bela bekliyordur?

Ünlü yazar Patricia Highsmith’in aynı adlı romanından uyarlanan film, Hitchcock’un inceliklerle işlediği büyük gişe yapmış en özel filmlerinden biridir – 7,6 milyon Dolar. Her sahneyi kağıda elleriyle çizip çalıştığı bilinen gerilim ustası Hitchcock, filmin aslında oldukça basit ama karanlık konusuna karanlık bir atmosferle eşlik etmek için yaratıcılığını oldukça konuşturmuştur. Çokça kullanmayı sevdiği “Masum adamın başının derde girmesi” temasını bu filminde de kullanan Hitchcock’un bu başyapıtı seyirciyi filmin içine iyice alan ve sinema tarihine kazınan oldukça orijinal ve yaratıcı sahneleri barındırmakta. Bunlardan biri olan cinayet sahnesini kurbanın yere düşen gözlüğünden izlediğimiz sahne için devasa bir gözlük lensi yapılmış ve karakterler 90 derecelik açıyla lense yansıtılmıştır. Bir diğer efsane sahne olan atlıkarıncadaki kavga sahnesinde ise Hitchcock yine şaşırtmış ve bu sahnede hiçbir hile kullanmamıştır! Robert Walker’in nefes kesen performansıyla canlandırdığı Bruno karakterinin eşcinsel olması o dönem sansür kriterlerine takılmıştır ama Hitchcock’un zekice dokunuşlarından siz de Bruno’nun cinsel tercihini bazı sahnelerden çıkarabilirsiniz.

Fazla bilinmemesine rağmen bence en iyi Hitchcock gerilim filmlerinden biri.
ÇİFTE TAZMİNAT

Orijinal film adı: Double Indemnity
IMDB: 8,3 / 10
Tür: Dram, Gerilim, Gizem, Cinayet, Kara-Film
Süre: 1 sa. 47 dk.
Renk: Siyah, Beyaz
Yapım yılı: 1944
Ülke: ABD
Yönetmen: Billy Wilder
Oyuncular: Fred MacMurray, Barbara Stanwyck, Edward G. Robinson, Byron Barr
Doğru ellerde olması gereken para gerçekten çok tehlikelidir. Para hırsı öyle yollara saptırır ki bazen geri dönüşü ve tamiri imkansız olabilmektedir.
Sigortacı olarak yaşamını sürdüren zavallı Neff’in rutin hayatı bir gün, bir sigorta önerisi ile kapısını çaldığı güzeller güzeli ve tehlikeli bir kadın olan Phyllis ile karşılaştığında tamamen değişecektir. Kısa zamanda Neff’i kendine tutkuyla bağlayan Phyllis’in, genç adama bir teklifi olacaktır: Kocasını öldürerek ona gelecek sigorta parasını paylaşmak! Neff sadece kadının değil paranın da cazibesi ile bu teklifi kabul edecek ama işler hiç de planlandığı gibi gitmeyecektir.

James Cain’in aynı adlı romanından uyarlanan film, şok edici başlangıç sahnesi, akıcı olay örgüsü ve beklenmedik sonu ile döneminin çok ötesinde bir etkileyiciliğe ve iddiaya sahip. Konu gerçekten de 1939’da yaşanmış bir olaydan esinlenilerek yazılmış olsa da filmde MacMurray ve Barbara Stanwyck’ın harika kimyası da filmin inandırıcılığının en büyük etmenlerinden biri. Hatta bu cani ve soğuk karakter yansıtması Stanwyck’in belki de kariyeri boyunca gösterdiği en etkileyici performansı olabilir. Yönetmen Billy Wilder, bu ilk gerilim filmi ile o dönem “Hays Kanunları” yüzünden eli kolu bağlanmış olsa da (hatta 1935’te yine bu kanunlar yüzünden filmin çekilmesi engellenmiştir), ikili arasındaki ateşi bize müstehcen olmayan şekilde o kadar etkili ve inandırıcı hissettirmiştir ki bu da usta yönetmenin farkını ortaya koymaktadır.

Dönemine göre oldukça ilgi çekici senaryosu, muhteşem sinematografisi, Wilder’ın nefes kesici hikâye anlatımı ve zekice işlenmiş diyalogları ile tam bir başyapıt olan film, film-noir hayranları için mutlaka izlenmesi gerekenler arasında olmalı. Yönetmen Woody Allen’e göre ise bu film Amerika’nın gelmiş geçmiş en iyi filmidir! Merak etmiyor musunuz?
CİNAYET VAR

Orijinal film adı: Dial M for Murder
IMDB: 8,2 / 10
Tür: Cinayet, Gerilim
Süre: 1 sa. 45 dk.
Renk: Siyah, Beyaz
Yapım yılı: 1954
Ülke: ABD
Yönetmen: Alfred Hitchcock
Oyuncular: Ray Milland, Grace Kelly, Robert Cummings, John Williams
Kim cezalandırmak istemez ki ihaneti. Ama en güzeli inanın ilahi adalete bırakmaktır ihanetin bedelini…
Sevgili Tony maalesef adalete bırakmayı başaramaz eşinin ona ihanetini çünkü onun için profesyonel tenis kariyerinden bile vazgeçmiştir. Eşi Margot’un kendisini arkadaşları Mark ile aldattığını uzun zamandır hisseden Tony, Margot’un ona ikinci bir şans verdiğinden habersiz, intikam için korkunç bir plan hazırlar! Kusursuzca planlanmış bir cinayet! Ama hiç bir cinayetin kusursuz olamayacağını kestirememiştir Tony. Planlanan gece Margot mücadelesi sonucu kiralık katili öldürünce işler Tony için hiç iç açıcı olmayacaktır. Ama soğukkanlı Tony hemen B planına geçmiştir bile!

Frederick Knott’un oyunundan uyarlanan filme klostrofobik bir atmosfer katmak için sadece iç mekan çekimleri tercih eden Hitchcock’un, aynı zamanda tek 3-D formatındaki bu filminde, cinayet sahnesinde istediği sonucu alabilmek için obsesif bir şekilde sahneyi yüzlerce defa çeker. Yemeği gerçekten çok seven yönetmenimiz filmin sonunda tam dokuz kg vermiştir!

Peki kariyeri boyunca sadece on bir filmi olan Grace Kelly’nin üç filminin Hitchcock ile olduğunu biliyor muydunuz? Ve Kelly’nin bir Hitchcock filminde kendi gardrobunu seçebilen tek oyuncu olduğunu?
Zekice yazılmış diyaloglar, Hitchcock manipülasyonlarıyla dolu nefes kesen ve sinema tarihine geçen cinayet sahnesi ve eşini aldatmasına rağmen ilgisiz kalamayacağınız hassas Grace Kelly performansı ile bu “mükemmel cinayet” temalı Hitchcock klasiğine hayran kalacağınıza eminim.
KARANLIĞA KADAR BEKLE

Orijinal film adı: Wait Under Dark
IMDB: 7,7 / 10
Tür: Gerilim
Süre: 1 sa. 48 dk.
Renk: Renkli
Yapım yılı: 1967
Ülke: ABD
Yönetmen: Terence Young
Oyuncular: Audrey Hepburn, Alan Arkin, Richard Crenna, Efrem Zimbalist Jr.
Bazen hiç beklemediğimiz bir anda dezavantajımızı avantaja dönüştürebiliyor olmak bizi kurtarıverir. Ama esas mesele bunu düşünebiliyor olmaktır.

Susy, geçirdiği bir kaza sonucu kör olmuş ve körlüğüne eşinin de sayesiyle uyum sağlamış bir kadındır. Havaalanından evine dönen kocası Sam, yanında bir de oyuncak bebek getirdiğini söyler. Susy, bebeği kocasına bir kadının verip kaybolduğunu öğrenir. Durumu önemsemeyen çift gündelik yaşamına devam eder etmesine ama, aslında o bebeğin bir suç çetesine ait olduğunu da bilmezler. Aynı gece bebeğin peşine düşen suçlular, Susy’nin hem görme engelli olması hem de kocasının evde olmamasının bir avantaj olduğunu düşünseler de çok yanılacaklardır aslında.

Kendi evinde ama tehdit edici bir ortamda acımasız insanların arasında görme engelli bir kadının mücadelesini izlemek inanın nefes kesici. Böyle bir insanın göremediğini sizin görebiliyor olmanızın duygusal etkisi de oldukça büyük ve sarsıcı. Üstelik oyuncu, Audrey Hepburn de olunca…Hepburn’un bu ilk korku – gerilim filminde o dönem sinema seyircisindeki tansiyonu iyice arttırması için yetkililer salondaki ekran ışığını 8 dk boyunca iyice karartır. Filmin sonunda Susy’nin adamlarla mücadelesinde kendi görme engelini bir avantaj olarak kullanması karşısında onu alkışlarken, yerinizden hoplayacağınızdan da eminim
Keyifli seyirler dilerim. Siz de ışıkları kapatmayı unutmayın!…