Humphrey Bogart tarafından beyaz perdede canlandırılacak kadar karizmatik, sert, yakışıklı bir özel dedektiftir Sam Spade. Bir kahramandan çok anti-kahramandır. Karşımıza fazla yerde çıkmamasına rağmen yarattığı etki Malta Şahini’nin gözü gibi kati ve keskindir.
Oldukça şüphecidir; müşterileri dahil kimseye güvenmez. Onun için çoğu kişi yalancı ve sahtekardır. En masum ve nahif görünen kişinin, içten pazarlıklı, sinsi bir şeytan olduğunu tecrübe etmiştir. Zeki ve kurnazdır. Karşısındaki bu şeytanlara inanıyormuş havasına bürünmede üstüne yoktur. Onu yeni tanıyan biri, sinik ve manipülasyona açık olduğunu sanabilir. Oysa o anlar Spade’in ağlarını ördüğü ve avuçlarını ovuşturduğu zamanların habercisidir. En son o güler. İyi güler.
Kendinden emindir; kendi yolunu kendisi çizer. Yetkililere pek saygı duymaz, kulak asmaz. Ancak onları dinlermiş gibi yapar. Yine de bunlarla taban tabana zıt şekilde, adaleti tesis etme konusunda üst düzeyde saplantılı, cesur ve kararlıdır. Asla pes etmez! Kişisel etik kuralları vardır. Güzel kadınlar söz konusu değilse bunları fazla esnetmez. Nihayetinde çiğ süt emmiştir! Yeri gelir gözünü bürüyen şehvet arzusuna kapılır. Yeri gelir bir kadından hoşlanır. Ancak bu kadın ona düşmanlık ederse, onu otobüsün altına atmak konusunda zerre tereddüt etmez.
İz sürerken kılı kıpırdamadan yasaları esnetir, endişeye kapılmaz. Yeri gelir yalana ve hileye başvurur. Yakalanırsa da pişkin pişkin güler, üste çıkmaya çalışır. Ağzı iyi laf yapar. Hem de ne laf! Dili onu en zor durumlardan kolaylıkla ve ustalıkla kurtarır. “Şimdi hapı yuttu,” denecek vakitte bile iki sözü ile işin içinde sıyrılır.

İnsanları tanımada üstüne yoktur. Onları baştan aşağı süzer, satır aralarını okur. Davranışları ardındaki psikolojilerini anlar. Ona göre planlarını kurar. Yeri gelir biri ona kaba kuvvet göstermeye yeltenirse, sertliğe karşı sertlikle cevap verir. Bileğine güvenir. Yumruk yumruğa kavgaları pek kaybettiği görülmemiştir.
Sinsiliğin kitabını yazmıştır. Üzerine cinayet yıkılmaya çalışılırken ve hayatının tehlikede olduğunu fark ettiğinde bile kurnazca karşısındakinin ağzını arar. Yalancıların rahatlığa kapılıp niyetlerini açık etmesini bekler ki mumlarını yatsıya kalmadan söndürsün.
Ortağı cinayete kurban gittiğinden beri tek tabancadır. Yalnızlığının ilacını bulmuştur. Umursamaz, ağır bir alkol ve sigara içicisidir Spade. Bunların hayatı çekilir kıldığına inanır. İnançları doğrultusunda yürür, yürür…