• Blog
  • Reklam
  • Casusiye
Dedektif | Polisiye Dergi

ipuçlarını takip edin!

Dedektif
  • Blog
  • Reklam
  • Casusiye
  • Dedektif Dergi 7. Sayı
  • Röportaj

Röportaj – Piraye Şengel

  • Dedektif Dergi
  • 26 Şubat 2018
  • 5 dakika okuma
Piraye Şengel Röportaj
Piraye Şengel Röportaj
Beğeni
Tweet
Paylaş
Beğeni

Dedektif’in bu sayısında Piraye Şengel’le yazarlık serüveni ve polisiye edebiyat hakkında konuştuk.

Piraye Şengel, sizi biraz tanıyabilir miyiz? Uzun bir yazarlık geçmişiniz var. Yazarlığa nasıl başladınız ve devam ettiniz?
Ben yazarlık güdüsünün doğuştan geldiğine inanırım. Çocuk yaşlarda başladı diyebilirim. Ve tuhaftır, şiirle başladım. Daha sonra öykü yazdım. Sanat Dergilerinde çalıştım. TV için senaryo ve belgesel metinler yazdım. Ama asıl yeteneğimin kurgu yapabilmek olduğunu keşfedince roman yazmaya karar verdim. Romancı olduğumu Atilla İlhan ve Tomris Uyar da onaylayınca, ilk romanım olan ‘Gölgesiz Bir Kadın’ Varlık yayınlarından 1994’de çıkmış oldu.

Polisiye dışında ve edebiyatın diğer alanlarında da çalışmalarınız var. Bunlardan bize söz eder misiniz?
Doğru. Ama polisiyenin dışındaki romanlarımda da polisiye kurguyu kullandığımı söylerler. Örneğin ‘Gölgesiz Bir Kadın’, ‘Hayat Tutulması’, ‘Pusulasız Yolcu’ adlı romanlarımda polisiye kurguyla yazılmıştır. Bunlar toplumsal ayağı olan, farklı konular işleyen romanlardır. Ama okuyana gittikçe aydınlandıkları bir izlek verir. Ya da vermeye çalışır. Hatta son yazdığım aşk romanında dahi polisiye kurgu kullandım. Bu, belki de bendeki çocukluktan beri süregelen merak ve çözme duygusunun bir yansımasıdır. Zekayı önemserim. Bir şeyi çözmek için iz sürmeyi severim. En önemlisi romanı okutmak için ilk sayfadan okuyucuya çengel atmayı severim. Çünkü ben de öyle romanları okumayı severim.

Gerçekten de polisiye izleğine hemen hemen bütün romanlarınızda rastlamak mümkün. Polisiyeye ilginiz nasıl ve ne zaman başladı? Sizi etkileyen yazarlar ve kitaplar hangileri oldu?
Beni etkileyen yazarlar Graham Greene, Romain Gary, Dostoyevski, Marquez etkilendiğim yazarlardır. Klasik Romanları severim sonra. Özellikle de Fransız ve Rus klasiklerini. Daha çok yazar okurum ben. Bir yazara takılır onu iyice özümserim. Modern edebiyatı da takip ediyorum tabii. Polisiyede ise Simenon sevdiğim bir yazardır. Şimdilerde yenilerin hemen hepsini takip etmeye çalışıyorum.
Polisiyede kuzeyli yazarlar iyi. Modern romanlarda çok iyi bir şey çıkmıyor sanki.

“Ayçöreği Dedektiflik Bürosu” fikri nasıl doğdu ve gelişti? Seriden kaç kitap yayınlandı? Bu polisiye seriye devam edecek misiniz?
‘Ayçöregi Dedektiflik Bürosu’ çok sıkıldığı bir dönemde ortaya çıktı. Eğlenmek için başladım aslında. Eğlendim de. İlk kitap tam polisiyeye oturmamakla, tam polisiyenin içinde kalamamakla birlikte sevildi diyebilirim. Erol Üyepazarcı bu romanla Türk polisiyesine ilk defa yardımcı dedektif tiplemesini soktuğumu yazdı. Bu da hoş bir şey. Sonra ikinci kitap ‘Cenin Ve Ceset’ geldi. Bana göre daha iyidir. Üçüncüsü olan ‘Miralay Çıkmazı’ ise cep formatında, ekonomik yazılmış, tam bir polisiye kitaptır. 4.cüsüne bir süre önce başladım. Bu kitabı yazarken kendimi daha yetkin bir polisiye yazarı gibi hissediyorum. Yalnız hemen söyleyeyim polisiyeye soktuğum şu yardımcı dedektif vardı ya bu kitapta artık o olmayacak.

“Ayçöreği Dedektiflik Bürosu” serisindeki karakterleri nasıl yarattınız? Esinlendiğiniz gerçek ya da kurgusal karakterler oldu mu?
Tabii ki gerçek hayattan esinlendiğim karakterler olmuştur. Sanat hayatın içinde, doğada vardır zaten. Sanatçı onu alıp kendinden geçiren ve dışarı bir eser olarak verendir. Verirken kendini de katar. Yani kurgu yapar. Önemli olan orada kendi sesini duyurmasıdır. Kendi sesi ne kadar güzelse o kadar başarılı olur. Benim kitaplarımda da gerçek ve kurgu iç içedir.

Sizce polisiye nedir? İçinde bir suçun yer aldığı her roman ya da hikâye, polisiye kategorisine girer mi? Polisiye yazmanın kuralları var mıdır?
Bence Polisiye önce zeka ve kurgudur sonra bilgidir daha sonra da dile hakimiyettir. Çok sevdiğim bir tanımla ‘Zekanın parlamadığı her şey pornodur.’ Polisiye için geçerli bir şey bu bana göre. Yazan kişi benden zeki ve bilgili olmalı. Kurgu yapabilmeli. Kurallar bunlar. Bir reçete vermem yanlış olur. Ama şunu diyebilirim. Bir de iyi bir hikayeniz ve kahramanınız olacak.

Romanlarınızı nasıl (kalem, daktilo, bilgisayar vs.) ve nerede yazıyorsunuz? Yazarken içinde bulunduğunuz ortamı bize anlatır mısınız?
Her yerde yazarım. Yemek yaparken, bir kafede otururken veya evde. Kaprislerim yoktur. Yazar bunalımı geçirmem. Yalnız önce romanı kafamda yazar bitiririm. Bu sırada notlar alırım. Yazmaya geçtiğimde önce elle yazarım daha sonra bilgisayara geçiririm. Geriye dönmeyi sevmem. Ayrıntılara dalmam. ‘Kaslıdır’ romanlarım, koşar. Çünkü aceleciyim ve yazarken sıkılırım.

Türk polisiyesi son yıllarda ciddi bir yükseliş trendine girmiş durumda. Yeni yazarlar ve kitaplardaki bu niceliksel artış, sizce niteliksel olarak da bir gelişmeye karşılık geliyor mu?
Evet bir yükseliş var gerçekten de. Bu sevindirici. İyiler, fark edilenler kalacak bence. Artık edebiyat yeni dünyanın hızıyla ve görselliğiyle yarışıyor. Ortaya çıkmak çok zor. Mutlaka iyiler vardır. Ama bana denk gelmedi henüz.

Türkiye Polisiye Yazarları Birliği henüz resmen kurulmasa da bir oluşum sürecine girdi. Siz de bu oluşumun içindeki yazarlardan birisiniz. Bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
Türkiye Polisiye Yazarlar Birliği iyi niyetlerle başlanmış bir oluşum. Daha iyi şeyler olacaktır umarım. Seviyeyi yükseltmek elimizde. Gençler çalışıyor. Biz de destek veriyoruz. Yeni birtakım çalışmalar var umutluyum. Egolar devreye girmezse ve ciddi çalışılırsa iyi bir yere doğru gider.

Polisiye yazmak isteyen, özellikle genç yazarlara ve yazar adaylarına ne tavsiye edersiniz?
Bu işin reçetesi yok bence. Klasik olacak ama çok kitap okumak gerekiyor. Üstelik sadece polisiye değil her türlü kitap okumak iyi olur. Bilim Teknik dergileri bile iyidir. Bir de kafaya koydularsa çok yazsınlar yazdıklarını hemen beğenmeyip yırtıp atsınlar ve yeniden yazsınlar. Bir da yazmak disiplin işidir… Mesela her gün bir sayfa yazarak başlasınlar derim.

Yeni kitap çalışmalarınız var mı? Yeni polisiye romanınızı ne zaman okuyacağız?
Basılacak olan iki dosyam var. Bir tanesi klasik aşk romanı, diğeri ise denemeler, düşünceler kitabı. Bir de yukarıda sözünü ettiğim yeni başladığım bir polisiye var. ‘Ayçöreği Dedektiflik Bürosunun’ devamı. Ama esaslı değişiklikler yaptım. Mesela büro falan yok bu kez, kahramanım yalnız çalışıyor ve mobil.

Piraye Şengel, röportajımıza verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederiz.
Size ve okurlarınıza sevgiler.

 

Yorum Bırakın:

yorum

Dedektif Dergi

Önceki Yazı
Sinastri Haritasında Görünen Cinayet
  • Dedektif Dergi 7. Sayı
  • Makale

Sinastri Haritasında Görünen Cinayet

  • Pelin İz Erdem
  • 26 Şubat 2018
Oku
Sıradaki Yazı
  • Dedektif Dergi 7. Sayı
  • Makale

Suphi Varım ve simirna polisiyeleri

  • Özlem Solak
  • 26 Şubat 2018
Oku
Mutlaka Oku
Oku
  • Dedektif Dergi 27. Sayı
  • Röportaj

Kerem Kaş İle Röportaj

  • Turgut Şişman
  • 18 Ekim 2020
gökçe ispi turan
Oku
  • Dedektif Dergi 26. Sayı
  • Röportaj

Gökçe İspi Turan ile Röportaj

  • Onur Okan
  • 18 Eylül 2020
Dedektif Dergi 25 sayı sosyal
Oku
  • Dedektif Dergi 25. Sayı
  • Röportaj

Koray Sarıdoğan ile Röportaj

  • Onur Okan
  • 17 Ağustos 2020
herdem polisiye röportaj
Oku
  • Dedektif Dergi 25. Sayı
  • Röportaj

Herdem Polisiye – Şebnem S. Canatalay ile Röportaj

  • Turgut Şişman
  • 15 Ağustos 2020
yaprak öz
Oku
  • Dedektif Dergi 24. Sayı
  • Röportaj

Yaprak Öz ile Röportaj

  • Onur Okan
  • 18 Temmuz 2020
Oku
  • Dedektif Dergi 23. Sayı
  • Röportaj

Sevin Okyay ile Röportaj

  • Özlem Solak
  • 21 Haziran 2020
Oku
  • Dedektif Dergi 22. Sayı
  • Röportaj

Elçin Poyrazlar ile Röportaj

  • Özlem Solak
  • 17 Mayıs 2020
dedektif dergi sayı 21 sosyal medya1
Oku
  • Dedektif Dergi 21. Sayı
  • Röportaj

Ercan Akbay ile Röportaj

  • Özlem Solak
  • 20 Nisan 2020
Dedektif yeniden yayına başlayınca haber almak için lütfen aşağıdaki formu doldurun:
Dedektif | Polisiye Dergi
  • Bize Ulaşın
  • Dedektif’te Yazar Olmak
  • Sık Sorulan Sorular:
  • Hakkımızda
Polisiye Dergi Dedektif’in yayınlandığı dedektifdergi.com sitesinin ve yazarlarının hakları 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda belirtilen hükümlerle korunmaktadır. Dedektif’de yer alan içerikler kopyalanamaz, değiştirilemez ve diğer dijital alanlarda (web sitesi, blog, vb.) yayınlanamaz. Dedektif’de yer alan öykü ve makalelere link verilerek atıf yapılabilir, içerikler kaynak olarak gösterilebilir.Alıntı yapmak için, izin almak, yazarın adını belirtmek ve yazının yayınlandığı bu sitedeki sayfaya link vermek, hem yasal hem de etik açıdan zorunludur. Alıntılarda kesinlikle değişiklik yapılamaz.

Aradığınızı yazıp enter'a basın. Bakalım sitede var mı.