Dizinin Künyesi:
Adı: Only Murders in the Building
Başroller: Steve Martin, Martin Short, Selena Gomez
Sezon: 1. Sezon (2021) 10 bölüm; İkinci Sezon (2022) 4 bölüm
Yaratıcı: John Hoffmann, Steve Martin
Yayınlandığı platform: Disney +
Ödüller: 2021 Rotten Tomatoes En İyi Yeni Dizi ve En iyi Komedi Dizisi, (ayrıca beş ödül ve 33 adaylık)
IMDb Puanı: 8.1
Hikayemiz New York’ta Arconia isimli bir apartmanda geçiyor. Binanın orijinal ismi Belnord Binası. 1908 yılında yapılmış. Neden bu ayrıntıları verdim? Çünkü dizinin isminde geçen “the building” yani cinayetlerin işlendiği bina, bu bina ve üç kafadarımızın ortak noktası olan bir podcast’ten yola çıkılıyor.
Kafadarlarımız dedektiflik hikayeleri anlatılan meşhur bir podcast’i her biri ayrı ayrı takip ederken birbirlerini bulup tanışırlar. Kendi yaşadıkları binada da bir cinayet işlenince bu cinayeti kendi yöntemleriyle araştırıp kendileri bir podcast yayınlamaya başlarlar. Ama tek şartları vardır: Sadece binadaki cinayetleri araştıracaklardır!
***
Steve Martin’i gençlik yıllarımda gözlerimden yaş gelerek izlediğimi hatırlıyorum. Bu ismi tanıyanlar bilir, gözyaşlarım filmlerinin duygusal olması yüzünden değildir elbet. O kadar komiktir ki komedyenliğe boyut atlatmıştır bence.
John Candy ile harikalar yarattıkları Planes, Trains and Automobiles (1987) ve İngiliz beyefendisi duruşunu bozmadan sizi gülmekten kırıp geçirme yeteneğine sahip Michael Caine ile oynadığı Dirty Rotten Scoundrels (1988) filmlerini görmediyseniz bu diziye başlamadan önce görmenizi tavsiye ederim.
Gelelim dizimizin diğer emektar aktörü Martin Short’a. Three Amigos! (1986) ve Father of the Bride 1-2’de Steve Martin’le beraber rol aldığı filmlerden sadece ikisi. İkilinin beraber oynadıkları başka dizi/filmler de olduğunu görüyoruz.
Şimdi bu iki komedyenin yıllarla anılan tecrübesine genç ve yeni bir soluk lazım. Bu genç soluk ilginç bir isim: Selena Gomez. “Gomez’i daha dün Hannah Montana isimli gençlik dizisinden tanımadık mı yahu?” diye soranlarınızı duyar gibi oluyorum. Elimizde büyüdü. Ne çabuk büyüdü de duayen iki aktörle dizi çevirecek kıvama geldi?
İzleyince anlayacaksınız, kendini yetiştirmiş olduğunu düşündüm ben.
İki hünerli aktörün yanına genç ve taze kan, günümüz teknolojisine yenilmeden podcast olayının da işin içine katıldığı zekice bir senaryo, Martin ve Short’un tabiri caizse Gomez’le beraber kelimelerden bir ip cambazlığı sergilediği sahneler ortaya çıkarmış. Jasmine Washington Seventeen’deki makalesinde ‘where murder mystery-meets-comedy’ (cinayet gizeminin komediyle buluştuğu yer) diye tarif etmiş diziyi.
İlk sezondaki 10 bölüm gayet neşeli, sürükleyici ve merak ettirici şekilde ilerlerken sezonun sonundaki aslında geliyorum diyen sürprizle 2. sezona bağlanıyoruz.
***
Adaylıkları açıklanan 74. Emmy Ödülleri’nde diziye ait adaylıklar şunlar:
Bir komedi dizisinde en iyi başroldeki aktör: Martin Short
Bir komedi dizisinde en iyi başroldeki aktör: Steve Martin (aynı dizide oynayıp da başrol adayı olarak birbirinin rakibi olmakta bir ilkler sanırım!)
En iyi komedi dizisi.
Bir komedi dizisinde eniyi yönetmen: True Crime (S1E1), Jamie Babbit
Bir komedi dizisinde en iyi yazar: True Crime (S1E1), Steve Martin – John Hoffman
Dizinin Emmy Ödülleri’nde çeşitli dallarda 11 adaylığı daha var ki bu da “Cinayetin komedisi olur muymuş?” demeyip izlemeniz için iyi bir sebep. Değil mi?